Doğubayazıt Eğitim-Sen bir basın açıklaması yapotı.Başkan İhsan Yeşil Tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:
Son günlerde "Grev ve Toplu Sözleşme Hakkı" için alanlara inen Kamu emekçileri meydanlara çıkarak neredeyse sokak meclislerini kurdular. Akp' nin emek ve demokrasi güçlerine yönelik saldırıları, hak gaspları, emek sömürüsü dün olduğu gibi bu gün de yoğun bir şekilde devam etmektedir. Bunlar yetmemiş olacak ki şimdi de şafak ve cumartesi mesaisi gündemde yarın da Cuma tatili gündeme gelirse hiç şaşmayız. Hükümetin çalışanlar üzerindeki hak ihlalleri ile ilgili politikaları devam ettiği sürece, bizler kamu emekçileri olarak sokaklarda sokak meclislerini kurmaya devam edeceğiz. Yapılan bütün girişimlere ve imzalanan uluslararası sözleşmelere rağmen, hükümetin hala temel konularda hakları genişleten bir adım atmadığı da düşündürücüdür.
2011-2012 Eğitim-Öğretim yılına ne yazık ki; çalışanlara getirilen zorluklar paketinin içinde yer alan, kadrolaşmanın devamı olarak gene kafatasçı, tekçi ve benden değilsin zihniyetinin ön plana çıkmasıyla başladık. Türkiye de yönetimlerin tamamını kendi fikirdaşlarına tahsis etmek için her yolun denendiği bir süreçten geçmekteyiz. İl Milli Eğitim Müdürlerinin, Milli Eğitim Müdürü sıfatıyla değil de sanki bir organizenin başpehlivanlarıymış gibi çalışmaları ve kendi fikrinde olmayan eğitim emekçilerine sudan bahanelerle açtıkları soruşturmalar ve yer değiştirmeler ne yazık ki yoğunluk kazanmaktadır. Eğitim-Öğretimin başlamasıyla birlikte, Ülkenın bir çok yerinde olduğu gibi ilimizde ve ilçemizde de kendilerine sendikacı adı veren ve arkadaşlarımızın dürüst, ilkeli ve çalışkanlıklarını hazmetmeyen birkaç tane çetecinin isimsiz dilekçeleri ve şikayetleri üzerine, arkadaşlarımıza açılan soruşturma ve olurlarının iptali sadece bu insanların kendi fikir ve düşüncelerinden olmadığı ve Eğitim-Sen üyesi olduklarından başka hiçbir birşey değildir.
Ülkenin sorunlarına çözüm üretmek için iktidara geldiğini söyleyen AKP, sorunları çözmek bir yana dursun. Bu sorunları daha fazla derinleştiriyor ve halkın tamamını içinden çıkılması güç bir sürece sürüklüyor. Gittikçe artan çatışma ve şiddet olaylarının, yaşamlarımızı kuşatmaya başlaması ile demokratik barışçıl çözümden uzaklaşılıyor. Bu durumun faturası ise bir kez daha sivillere, mesleklerini yerine getirmeye çalışan öğretmenlere ve öğrencilere kesiliyor.
Anlaşılan odur ki; bizler hak ve taleplerimiz için mücadele ettikçe, bizlere yönelik bu tür yıldırma girişimleri yaşanmaya devam edecektir.
Dün Van da , bu gün urfa da kim bilir yarın nerde olması planlanan Eğitim Sen üye ve yöneticilerine yapılan operasyon ve tutuklamalar kabul edilemez bir tablo oluşturmaktadır. Öğretmenlerin serbest bırakılması ve herkesi potansiyel suçlu ilan eden yasaların bir an önce düzenlenmesi gerektiğini önemle vurguluyoruz. İktidarın silaha değil hukuka, gücünü militarizmde ve diktada değil, halkın özgür iradesine dayanan demokratik, özgür, hukuka dayalı, tüm renklerin ve kimliklerin kendisini özgürce ifade edebileceği, her kesin kendi anadilinde eğitim alacağı bir ülke olması umuduyla herkesi görev ve sorumluklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Bizler Eğitim emekçileri olarak; ağıtların dili ne olursa olsun, Evlerde yakılan ağıtların ve yürekleri yakan acının aynı olduğuna inanıyor ve Ülkemizde savaşın değil, barışın filizlenmesi ile emekçilerin gasp edilen grev ve toplu sözleşme hakkı için, geçmişte olduğu gibi bu gün de üzerimize düşen sorumluluğun bilinciyle mücadelemize devam ediyoruz ve edeceğiz.
