'E! Paşê Çı Bû?'' (Peki sonra ne oldu?)
Bu şahıs kişilikli, yetenekli bir meddahtı. Hemen hemen tüm halk destanlarını bilirdi. Özellikle Ramazan ayında, iftardan sonra kahvesinde bu destanları, toplanan cemaate büyük
Ustalıkla anlatırdı.
Başladığı destanı en heyecanlı yerinde keserdi. Herke acaba ne oldu merakıyla ertesi geceyi iple çekerdi. Oda Ramazan ayındaki bu meraklı müşteriler sayesinde nafakasını çıkarırdı.
Bir gün bende onu dinlemeye gittim. Üç saat boyunca Hz Ali'in Kan Kalesi Cengini anlattı. Herkes gibi ben büyük bir ilgiyle bu ustayı dinliyordum. Üç saatin sonunda oturduğu sandalyeden ayağa kalktı. Sesini biraz daha yükselterek ''Hezreti Eli lı Düldül'ê Siyar bû Zülfuikarê Kêşaaand '' (Hz. Ali Düldüle Bindi Zülfikarı kınında çektiii ) diyip sustu.
Herkes heyecanla ''E! Paşê Çı Bû?'' (Peki sonra ne oldu?) diye sorduğunda, o bıyık altında gülerek '' Sibe êvarê werin'' (Yarın akşam gelin) diyerek sahneyi terk etti.
Ertesi gece tüm dinleyiciler cengin sonunu öğrenmek için kahveye koştuk.
KAYNAK:kERVAN YÜRÜYOR KİTABINDAN.Y.ÇAMLIBEL