SON DAKİKA

'Dil konusu siyasi bir sorundur'

06 Ekim, 2012 15:43 Güncelleme: 06 Ekim, 2012 15:43 'Dil konusu siyasi bir sorundur'

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Bu meselenin politik yanı var. Bu sorun siyasi bir sorundur. Bilimsel bir konu değildir. Sesimiz hiç bir yere yetişmiyor. Sorun da tam burasıdır" dedi.

 

DİYARBAKIR - Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmaları Enstitüsü (DİSA) tarafından hazırlanan "Önce Anadili (Berî her tıştî zimanê dayikê)" projesi kapsamında "Eğitimde anadillilik ve çok dillilik" konulu panel gerçekleştirildi.

Sümer Park Resepsiyon Salonu'nda yapılan panele; DTK Daimi Meclis Üyesi Osman Özçelik, Dilbilimci Sami Tan, Radikal Gazetesi Yazarı Tarhan Erdem, BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan'ın yanı sıra Avusturya, Kanada ve İsveç büyükelçiliklerinin temsilcilerinin de aralarında olduğu çok sayıda yurttaş katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Başkanı Dr. Necdet İpekyüz, Türkiye'de 'anadil' denince akla ilk olarak Kürtçe'nin geldiğine dikkat çekerek, evrensel olarak birçok ülke de anadilin gündem olduğunu belirtti. İpekyüz, "Türkiye'de anadil denince ilk olarak akla bölme, ürkütücü ve bölücü bir çalışma gelmektedir. Kürtlerin anadilde eğitim konusunda bir kırmızı çizgileri var. Kürtler arasından mutabık bir şekilde köylüsünden kentlisine, yöneticisinden çalışanına kadar bir ortak anlayışı var" dedi.

Kürtçe öğrenmeye dair 4 model

Toplantının açılış konuşmasından sonra M. Şerif Derince tarafından "Önce Anadili: Eğitimde Anadili ve Çokdillilik" kapsamında hazırlanan "Kürt öğrencilerin eğitiminde kullanılabilecek modeller" projesinin tanıtımı yapıldı. Projede, Kürt çocuklarının sosyal, dilsel, eğitimsel ve siyasal özellikleri ile ailelerinin talepleri göz önünde bulundurularak, eğitimlerinde kullanılmak üzere somut önerilerin ortaya konulurken, farklı bağlamlarda kullanılabilecek anadil ve çok dilli 4 model önerildi. Projede, yalnızca Kürtçe bilen veya daha çok Kürtçe bilen öğrencilerin düşünülerek hazırlandığı model, doğuştan itibaren Kürtçe ve Türkçe öğrenmiş, her iki dili de bilen öğrencilere yönelik eğitim modeli ve çeşitli nedenlerle birinci veya baskın dili Türkçe olmuş öğrencileri kapsayan modellerin yer aldığı çok dilli eğitim modelleri yer alıyor. Projede, Türkiye'de çok dilli bir gelecek tahayyül edilmesi için yürütülen bilimsel tartışmalarda yeni perspektiflerin önünü açacağı ve anadil temelli eğitim talepleri olan tüm halkların dil mücadelelerine olumlu bir katkı sağlayacağı belirtildi.

Derince: Kürt öğrencilerin ayrımcılığa maruz kaldığı tespit edildi

Projenin tanıtımı sırasında konuşan Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Vahap Coşkun ise, çoğulculuklara yer açan bir dil politikasının kabul edilmesi halinde Türkiye'de demokrasinin tahsis edilmesi ve toplumsal barışın sağlanması noktasında dilin önemli olduğuna dikkat çekti. Daha sonra konuşan M. Şerif Derince, yaptıkları araştırmalarda Kürt öğrencilerin ayrımcılığa ve eşitsizliğe maruz kaldığının tespit edildiğini belirterek, önerilen modellerin yaşama geçmesi durumunda Türkiye'de çok dilli ve çok kültürlü bir gelecek tahayyül edileceğini ve anadil temelli eğitim talepleri olan tüm halkların dil mücadelelerine olumlu bir katkı sağlanacağını ifade etti.

Ensarioğlu: Kürtler 10 yıl önce anadil konusunda birleşmiyordu

Sunumun ardından Şemsa Özar'ın moderatörlüğünde BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun katılımı ile "Anadil Politikaları" konulu panel düzenlendi. Panelde ilk olarak konuşan Ensarioğlu Kürtçe ile herkesi selamladı. Ensarioğlu, önümüzdeki süreçte Kürt sorunu ve yeni anayasada en önemli tartışma konusunun Kürtçe eğitim olacağını belirterek, "Yarın şiddetin son bulmasında, barış ortamının oluşmasında, velhasıl Kürt sorunun çözümünde en önemli mesela budur. Bugüne kadar Kürt sorunu deyince etnik bir kimliğin inkarı geliyordu. Bugün geldiğimiz noktada nedir? Ulus devlet 80 yıl sonra bu inkardan vazgeçmiştir. Bugün Kürtlerin demokratik hakları tartışılıyor" dedi. Kürtlerin anadilde eğitim konusunda 10 yıl önce birleşmediğini iddia eden Ensarioğlu, ancak bugün ise Kürtlerin bu konuda ortaklaştığını söyledi.

'Bu sorun siyasi bir sorundur'

Ensarioğlu'nun ardında konuşan Altan Tan ise, Anayasa Komisyonu'nda anadil konusunu konuştuklarını belirterek, "Bu meselenin politik yanı var. Bu sorun siyasi bir sorundur. Bilimsel bir konu değildir. Sesimiz hiç bir yere yetişmiyor. Sorun da tam burasıdır. Bu sorunun çözümü AKP'deki CHP'deki tüm arkadaşların ister Kürt olsun ister Türk olsun bu konu için Kürt olmaya gerek yok. Özel sohbetlerde birbirimize benzer şeyler diyoruz. Önemli olan siyasetin sahnesine taşımak" dedi. Türkiye'nin zamanın olmadığını belirten Tan, "Türkiye'nin 2 senesi bile yok. Suriye şekillenirse Kürtler otonomi ilan ederse, Irak'taki Kürtler Maliki ile ilişkilerinden dolayı bağımsızlığını ilan ederse Türkiye 'Ben 10 sene seçmeli ders ile idare edeyim, hele bekleyin' diyemez, Ortadoğu şekilleniyor. Ya birlikte yaşamı ya da yollarını ayırmanın hesabını yapacak" dedi.

'Anayasada radikal değişiklikler yapılmalıdır'

'KCK' davalarında Kürtçe savunmaya izin verilmediğini hatırlatan Tan, "Zaten bu insanlar 3 senedir cezaevinde, verilen cezalar yatıldı. Biraz daha zaman bekleyelim, deme şansımız yok. Anayasada radikal bir şekilde düzenlemeler yapılmalıdır" dedi. Dilin "milli egemenlik" anlamına geldiğini belirten Tan, "Bunu MHP'li Anayasa Komisyonu üyesi açıkça dedi. 'Biz asla bir başkası ile paylaşamayız' Şimdi böyle bir devlet aklı var ya da vardı. Şimdi esnekleştiriliyor. Ortadoğu'ya yeni bir format atılıyor. Ortadoğu'nun federal yönetime gitmesi için ciddi bir kararlaşmaya gidilmelidir. Çünkü az bir zaman var. Türkiye'nin belki Gorbaçov'a belki Deli Petro'ya ihtiyacı var, belki de Ömer Bin Abdulaziz'e ihtiyaç var. Bunu başaramazsak inanın bu sel bizim de altımızda akıp gidecek" diye konuştu. DİHA

Yorum Ekle