Abdullah Öcalan'ın Amet nevruzunda ki mesajinde silahlı mücadele dönemi bitmiştir.Artık silahlar sussun,fikirler ve siyaset konuşsun düşüncesinden sonra Kürt sorunun çözümü açısından tarihi bir adım atıldı.Bu çagrı üzerine gelişen Demokratik çözüm sürecinin en önemli adımlarından birisi atıldı.Çekilme süreci başladı.Hükümet çekilme sürecinde her hangi bir provokasyona izin vermezse sürecin birinci aşaması geçirilmiş olacak.Artık süreç kendini silahlı mücadele yerine sivil demokratik siyasi mücadeleye ve diplomatik çalışmaya bırakmış bulunmaktadır.
Şimdi sıra AKP Hükümetinin Barışın,demokrasinin,özgürlüğün ve refahın önünde engel olan Anti-demokratik yasaları temizlemesinde.İlk iş demokratik cumhuriyetin anayasal zeminini hazırlamaktır.Bu çözüm ve barış süreci elbette hiç kolay olmayacak.Bir takım engeller bir takım zor yollar çıkacaktır.Bu süreci sabırla inançla iddiayla yürütmek lazım.Eğer bu kezde çözümü barışı gerçekleşmezse her şey daha kötü olacak.Bir kez daha acıların yaşandığı bir süreci yaşayacagız.
Kürtler bu sürece gelene kadar büyük bedeller verdi.Kürtler hiç bir zaman savaş istemedi.Sistemin zulüm politikası Kürtlerin kendilerini ifade etmesine izin vermedi.Kürtler demokratik siyasetin önünü açarak yeni bir dönemin fırsatını yarattı.Kürt halkı barışın saglanması için her türlü fedakarlığı yaptı. Kürtler sadece kendilerine ait olan haklarını istiyor.Kürtler hem demokratik haklarına kavuşmak için hemde bölge savaşının çıkmasını engellemek için mücadele vermektedirler.
Başbakan ve hükümeti henüz bir bocalama süreci yaşıyor.Hükümet bir çok şeyi el yordamı ile yapıyor.Barış diyor her gördüğünden destek istiyor.Barıştan en çok Başbakan söz ediyor ama barışa aykırı dili ve tavrıda en çok o kullanıyor.Son günlerde AKP,nin kurmaylarıda Başbakanlarından eksik olmuyor. CHP ve MHP,ise Türkiyede var olan pazar ilişkilerinin gerekli kıldığı siyaset atmosferin dışında kalmış durumdalar.BDP ve DTK tarafından demokratik sürecini halka anlatmak amacıyla halk toplantıları düzenlerken CHP ve MHP demokratik çözüm sürecine karşı çıkarak çözümsüzlüğü anlatmak için her yerde mitingler düzenliyor. Bu süreci sabota etmeye çalışıyorlar.Çözüm sürecinin kalıcı bir barışa kavuşması ve tüm Türkiye için özgürlükcü bir demokrasi sağlayacak şekilde sonlandırılması için öncelikle demokratikleşmeye ihtiyaç olduğunu unutmamak lazım.Eğer bir ülkede eşıtlik ve özgürlükten söz edilecekse mutlak olarak o ülkede demokrasinin olması gerekir.
Demokrasinin olmadığı yerde barıştan ve kalkınmadan söz etmek imkansızdır.Barış süreci demokratikleşme birbirini tamamlayan bir süreçtir.Temel görevimiz hem temkinli olmak hemde iyimserliği kurumaktır.Süreç çok narin ve engebeli bir dönemden geçiriliyor Sürecin sağlıklı ve çözüme katkı sunacak düzeyde inşa edilmesi büyük önem arz ediyor.Temennimiz bu sürecin tüm Ülke insanına hayırlı olmasıdır.
ZİMANE ME HEBUNA ME YE , HEBUNA ME İRADEYE ME YE
15 GÛLANE CEJNA ZİMANE KURDİ Lİ GELE KURT PİROZ BE
KÜRT HALKININ 15 MAYIS KÜRTÇE DİL BAYRAMI KUTLU OLSUN!
