EKİ DARA / YÜKSEKOVA HABER
ÇUKURCA - 3 gündür Hakkari ve ilçelerinde bulunan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, beraberindeki BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, Hakkari Miletvekileri Esat Canan, Adil Kurt, Hakkari Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, BDP Merkez ilçe Başkanı Yavuz Aksaç ile bugün de Çukurca ilçesine bağlı bazı köylerde temaslarda bulundu.
BDP heyeti ilk olarak dün iş kazasında ağır yaralanan ve daha sonra kaldırıldığı hastanede yaşamını yitiren 18 yaşındaki Yahya Seven'in Çukurca ilçesine bağlı Narlı köyündeki taziyesine katıldılar. Burada Seven'in babası Faik Seven ve yakınlarını başsağlığı dileyen Demirtaş ve beraberindekiler, daha sonra sınırın sıfır noktasında bulunan Çukurca ilçesini Gündeş Köyüne bağlı Güzeldere Mahallesi'ni ziyaret etti.
BİZ SİZDEN BARIŞ VE ÇÖZÜM İÇİN OY İSTEDİK
Burada halka hitap eden BDP lideri Demirtaş, Hakkari halkının Türkiye tarihinde büyük bir destan yazdığını belirterek, Seçimden bu yana tam bir yıl geçti. Colemerg halkı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde büyük bir destan yazmıştı. Bizler de bu bir yıl içerisinde Hakkâri halkının bize teslim ettiği o siyasi iradeyi çözüm için, barış için kullanmaya çalıştık. BDP Türkiye'deki diğer partiler gibi sıradan bir parti değil. Bir halk hareketidir. Diğer partilerden oy veren insanların da, seçilen insanların da farklı beklentileri var. Öyle milletvekilleri tanıyoruz ki 4-5 yıl boyunca tek bir siyasi faaliyet yürütmeden sadece müteahhitlik işleri, ihale işleri ve ticaretle uğraşıp milletvekilliğini dolduruyor. Biz seçim öncesinde; Kürt halkının kendi anavatanında, coğrafyasında, yani yaşadığı Kürdistan'da özerk yönetimle yönetilmesi gerektiğini savunduğumuz için, sizden oy istedik. Kürt halkı kendi ana dilinde eğitim istiyor, Kürt halkı barış istiyor dedik, bu savaşın bitmesini istiyor, savaşın bitmesi için de muhataplarıyla müzakere istiyor dedik. Sayın Öcalan'la da, PKK ile de, BDP ile de müzakereler yürütülsün dediğimiz için siz bize oy verdiniz. Bize verilen oylar bütün bunları destekleyen oylar ve iradeydi. Seçildiğimiz gün ne dediysek, seçildikten sonraki gün de aynı şeyi söyledik. O günden bugüne taviz vermeden aynı şeyleri savunuyoruz."dedi.
ROBOSKİ'DE KÜRTLER KATLEDİLDİĞİNDE NERDEYDİNİZ
Mecliste BDP'ye karşı açıklama yapan AKP'li Kürt milletvekillerine yüklenen Demirtaş, Şurada şu tepenin arkasında 34 Kürt genci, çocuğu savaş uçaklarıyla parçalandı. Bir tanenizin gıkı çıkmadı. Dün bize karşı Mecliste ortak açıklama yapan AKP'li Kürt milletvekillerine sesleniyorum. 6 Kürt Milletvekili bir araya geldi. Ama o da bize karşı açıklama yapmak için. Kutluyorum sizi. O 6 kişiye sesleniyorum. Roboski için ne yaptınız, niye bir araya gelmediniz. Maden vicdanlısınız, madem Kürt halkının yanındasınız, Roboski günü Kürtlerin çocukları, gençleri parçalanmış, cenazeler katırlara yüklenip getirildiğinde utanmadınız mı o tabloyu gördüğünüzde. Mecliste bir araya gelip böyle bir açıklamaya yapsaydınız. AKP'deki Kürt Milletvekilleri olarak bu ahlaksızlığı kabul etmiyoruz, bu katliamı kabul etmiyoruz. BDP'ye karşı açıklama yapmak için Diyarbakır'ın, Şırnak'ın, Bingöl'ün, Batman'ın AKP'li milletvekilleri bir araya geliyor. Bu işin en kolayıdır. Zaten gece gündüz yapılan budur. Zaten aç kurtların önüne atılan BDP'lilerdir. Gece gündüz tutuklanan, katliama uğratılan, sokakta copla, işkenceye tabi tutulan zaten BDP'lilerdir. Ben AKP'deki bu arkadaşlara şunu söylüyorum. Emin olun kimse size madalya takmayacaktır. Yıllarca burada koruculara zorla silah verildi. Kendi halkına karşı silah kullandırıldı. Hangi korucuya madalya taktılar. AKP'li Kürt vekiller bir kez daha düşünsün. Size de madalya takmayacaklar. Ama tarih şunu yazacak. Roboski'de Kürt çocukları katledildiğinde şu şu aileler, şu şu milletvekiller, şu şu aşiretler sesini çıkarmadı. Buna ortak oldu diyecekler. Bu nedenle herkes vicdanını dinlesin ve ona göre konuşsun."şeklinde konuştu.
BİZ BAŞBAKANA NİYE TEŞEKKÜR EDELİM?
Kürt halkının savaşın ve kanın durmasını istediğini dile getiren Demirtaş,"Allaha şahittir tek bir partili yetkilimiz, halktan tek bir insan savaş olsun diye çağrı yapmamıştır. Barış istiyoruz, ama onurlu bir barış istiyoruz. Biz teslimiyete barış demiyoruz, diz çökmeye barış demiyoruz. Birileri BDP'nin AKP'nin önünde diz çökmesine barış diyor. AKP çevresi, yandaşları illa da Başbakana minnet duyacaksınız diyor. AKP'ye yakın bazı kişiler gelip bize bunu bizzat söyledi. Başbakan sizden bir teşekkür bekliyor. Çünkü Kürt sorunu için büyük adımlar atmış. Teşekkür etmezseniz, minnet duygunuzu iletmeseniz Başbakan çok öfkelidir, asla çözüme yanaşmaz. Demek ki, bu askerler, gençler, gerillalar, sırf Başbakan öfkelidir diye ölüyor. Barış Başbakanın iki dudağının arasındaysa bunun adı barış değildir. Biz Başbakana niye minnet duyacağız. Niye minnet duyalım. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına geçmişle yüzleş, hatalarını düzelt dememiz gerekirken, niye Başbakan'a minnet duyalım. Bu devletin başbakanıdır. 1923'den bu yana yapılan her şeyden bizatihi sorumludur. Köylerimizi yaktıkları için mi teşekkür edeceğiz, tek tek insanlarımızı sokakta, ensesinde kurşunladıkları ve infaz ettikleri için mi teşekkür edeceğiz. Her darbede Kürt halkını ezip zindanlara doldurup, işkencelerden geçirdikleri için mi teşekkür edeceğiz, Şeyh Saidi Diyarbakır'da Dağkapı Meydanı'nda dar ağacına çektiniz diye mi, Seyit Rızayı idam sehpasına gönderdiniz diye mi teşekkür edeceğiz. Roboski için mi teşekkür edeceğiz, tutuklu 8 bin arkadaşımız için mi teşekkür edeceğiz. Cenazesini bulamadığımız binlerce kayıp için mi teşekkür edeceğiz. Hayır biz 90 yıldır mücadele eden bir halkın ortaya çıkardığı emek için ancak halkımıza teşekkür edeceğiz, bedel ödeyenlere teşekkür ederiz, bu acıyı çekenlere teşekkür ederiz. Bu acı üzerinde halka kan kusturanlara biz teşekkür edemeyiz."dedi.
BDP PUSULASIZ BİR PARTİ DEĞİLDİR
Kürt hareketinin Ortadoğu'nun en büyük halk hareketi olduğunu kaydeden Demirtaş, "Biz çocuk parkında kumlarla oynayan bir çocuk hareketi değiliz. Biz kimseye minnet duyarak, yalvararak bugünlere gelmedik. AKP bizden böyle bir şey beklemesin. AKP sözcüleri BDP'ye yaptıkları çağrıda daha dikkatli bir dil kullansın. Bu kadar acı çekmiş bir halkın temsilcilerine karşı daha saygılı olmalıdırlar ve özellikle çözüm aradığımız böyle dönemlerde partimizin içine oynayıp oradan bir şey sallayacaklarını düşünüyorlarsa orda da yanılıyorlar. Her zaman çözüm için uğraştığımız dönemlerde dışarıdan birileri bizi ayrıştırmaya, oradan pay almaya çalışmıştır. Hiç bir blok milletvekili ve hiç bir partili arkadaşım bu oyuna gelmeyecektir. Bu konuda herkes daha duyarlı olmalıdır. Dönem böyle bir dönemdir. En fazla el ele, omuz omuza vermemiz gereken bir dönemdir. Bunu sağlarsak inanınki çözüm her zamankinden daha yakındır. Biz partimize, halkımıza güveniyoruz. Partimiz ne yaptığını bilen bir partidir. Öyle pusulasız bir parti değildir. Yönetimi olan, kararlarını alan ve bu kararları uygulayan bir partidir. Halka doğru öncülük yapmak için de ne gerekiyorsa yapan bir partidir. Biz Allahtan başka kimseden de korkmuyoruz. Halkımıza da güveniyoruz. ABD'si de Türkiye'si de kim çözüm istiyorsa, barış istiyorsa bu halkın iradesini dikkate almak zorundadır. Bir halk önderim dediği Sayın Öcalan'ı 10 metrekarelik bir beton çukura atarak barışa doğru gidemez. Öcalansız çözüm arayışları daha önce denenmiş ve fiyaskoyla sonuçlanmıştır. ABD, AKP ve Avrupa'sı bunu dikkate almalıdır. Hakkâri'den bütün dünyaya sesleniyorum. Bu coğrafya artık silah sesleriyle değil, kuş sesleriyle inlesin istiyoruz. Ama özgürlük içerisinde, ama eşitlik ve insanlık onuru içinde olsun istiyoruz." dedi
Demirtaş, Çukurca ilçesindeki temaslarının ardından Van'a geçti.
