DİYARBAKIR - BDP Gençlik Meclisi 1. Olağan Kongresi'nde PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın mesajını okuyan HDP Eş Genel Başkan Yardımcı Sırrı Süreyya Önder, Öcalan'ın tüm gençlere büyük selamlarının olduğunu ve kongredeki bu görkemli havayı kendilerinin de Öcalan'a götüreceğini belirtti. Önder'in okuduğu Öcalan'ın mesajı kongreye damgasını vururken, mesajın okunmasının ardından salondaki sessizlik yerini dakikalarca devam eden sloganlara bıraktı. Salonda "Be serok jiyan nabe" sloganları yükseldi. Öcalan'ın mesajının okunmasının ardından yöresel kıyafetler giyen BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir konuşma yaptı. "Kürdistan seninle gurur duyuyor" sloganları altında konuşmasına başlayan Demirtaş, Kürt özgürlük hareketinin doğmasında, büyümesinde ve zafere ulaşmasında en büyük bedeli gençlerin ödediğini belirterek, kongrenin tarihi bir döneme denk geldiğine dikkat çekti. Kongredeki kararlaşmaların Ortadoğu'nun kaderinin çizilmeye çalışıldığı bu günlerde tarihi bir kongre olarak tarih sayfalarına yazılacağını belirten Demirtaş, "Sizler Başkan Apo'unun takipçileri, Başkan Apo'nun gençken başlattığı ve İmralı'daki 15 yıllık tecride rağmen genç ruhuyla yürüttüğü mücadelenin takipçileri olarak sizler, mücadeleyi gençlik ruhuyla zafere taşıyacaksınız. Mesajın büyüğü ve özü Başkan Apo'nun sözlerinde saklıdır. İnanıyorum ki Kürt özgürlük hareketinin ve BDP'nin herhangi bir kademesinde resmi veya gayri resmi görev almış, çalışanların her biri bizden daha politik bir tutuma öngörüye ve bilince sahiptir. Sizler son derece doğru tespit analizlerle çözüm önerileriyle yürüyen gençlik hareketiyle çığ gibi büyüyorsunuz" diye konuştu
'Diyalog ve müzakereye denk bir mücadele sürdürmeliyiz'
Özgürlüğün hiçbir halka altın tepsi içerisinde sunulmadığını dile getiren Demirtaş, "Büyük direniş ve bedellerle elde edildi. Sokakta, alanda meydanda özgürlük mücadelesinin sürdüğü her yerde zindanlardaki direniş kadar müzakeredeki başarımızda zafer açısından belirleyici olacaktır. Özgürlük sadece sokakta ya da masada kazanılmaz. Sokağı ve masayı birleştiremezsek direniş ruhuyla her yerde ayakta olmazsak masanın hiçbir anlamı yoktur. Tek başına masayla yola çıkarsak müzakerenin barışla sonuçlanma şansıda yoktur. Başkan Apo'nun inisiyatifi ile başlatılan sürecin kalıcı görkemli demokratik bir çözüme ve zafere ulaşmasını istiyorsak diyalog ve müzakereye denk bir mücadele sürdürmeliyiz" dedi.
'Örgütlü olmayan gençlik gücü halk açısından tehlikedir'
Öcalan'ın mesajında sıklıkla eğitimin üzerinde durduğuna da dikkat çeken Demirtaş, "İmralı'ya komployla götürülmeden önce yaptığı değerlendirmelerde de eğitimin altını çizmiştir. Kendini ve toplumu savunabilecek donanımlı gençlik, bu dönemin ve müzakereleri başarıya ulaşmasının tek garantisidir. O nedenle Başkan Apo gençliğin kendini yetiştirmesine vurgu yapıyor. Bu kongre nedeniyle alacağınız kararlar varsa eksikliklerin tamamlanmasına güç katacaktır. Yaşamın her alanında örgütlenmek gençlik açısından olmazsa olmazdır. Örgütlü olmayan gençlik gücü halk açısından tehlikedir. Disiplinli, örgütlü bir çalışmayı önümüze koymamız lazım. Çünkü bize dayatılan örgütsüz, bilinçsiz, yoz bir gençlik yaratmak. Ve bu gençlik üzerinden asimilasyon politikaları sürdürülmek istenmektedir. Biz boşluk yaratırsak başkaları doldurur. Siyasi alanı doldurmak en başta gençliğin ve kadın arkadaşların sorumluluğudur. Kürdistan'ın direniş kalesi olarak bilinen merkezlerde uyuşturucu, hırsızlık ve fuhuşun dayatılmasının altında yatan gerçek budur. Bunun kırılabilmenin örgütlü güçle olabileceğini biliyoruz" dedi.
'Akademilerimizde kapsamlı eğitim başlatmak ve her evi eğitim haline getirmeliyiz'
BDP gençliğinin başlattığı kampanyanın önemine vurgu yapan Demirtaş, yoz yaşama karşı mücadele edebilen gençliğin kurtuluş için ufuk çizebileceğine dikkat çekti. Kürt coğrafyasında uyuşturucu ticareti yapanların, bundan nemalananların temelde hedefinin yurtsever kesim olduğunu, bu konuda yurtsever kesimi kendi çıkarları için alet etmekten çekinmeyeceklerine dikkat çeken Demirtaş, "Bunun önlemenin tek yolu disiplinli bir şekilde bu anlayışa karşı mücadele etmektir. Akademilerimizde kapsamlı eğitim başlatmak ve her evi eğitim haline getirmeliyiz. Politik bilinç için mahalle mahalle, ev ev, köy köy eğitim şarttır. Gençliğin içine düşürüldüğü işsizlik ve yoksulluk bu yoz yaşama imkan sunan ortamdır. Bugün kooperatifleşme başta olmak üzere gençlik alternatif üretmediği sürece, gençliğe alternatif iş yaratma imkanı olmadığı sürece zor olacaktır. Gençlik tüm kurumların; belediye, sivil toplum örgütleri ve işveren çevrelerin elindeki bütün olanakları projeye dönüştürerek bu zihniyetlere karşı mücadele edebilir. Gençlik, ekolojik tarımdan hayvancılığa kadar tüm ekonomik modelleri bu dönemde inşa ederek toplumu savunmanın bu ayağını örmek zorundadır" diye konuştu.
'Saldırı nerden gelirse gelsin cevabı vermek hepimizin borcudur'
Konuşmasının devamında cemaat yapılarının hangi boşluklardan yararlandığının da tespit edilmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, bu boşlukların doldurulmaması halinde toplumu teslim almanın süreceğini vurguladı. Gençlerin yapacağı her çalışmanın ekonomik, kültürel sosyal anlamda savunacağı her çalışmanın kutsal olduğunu dile getiren Demirtaş, "Başkan Apo'nun başlattığı müzakerenin başarıya ulaşmasının en büyük koşulu da budur. Hiç kimse şunu beklememelidir. 35 yıldır bu mücadelenin en büyük yükünü çeken bir birey olarak misyonu oynamaktan çekinmeyen, 15 yıldır çukurda çaba gösteren Apo'dan her şeyi çözmesini beklemeyeceğiz. Biz kendimiz inşa edeceğiz. Çözümlerimizi kendi ellerimizle var edeceğiz. Anadilde eğitim sorununu devletten talep etmenin ötesinde toplumun kendi sorunudur. Geçlik okullar açmalı, ders kitapları basmalıdır. Kürtçenin her lehçesi eğitim dili haline gelmeli. Saldırı nerden gelirse gelsin saldırı hangi yöntemle gelirse gelsin ona en büyük cevabı yerinde vermek hepimizin borcu olmalıdır" vurgusunda bulundu.
'Halkın özgürlük talepleri başkan Apo'yu özgürleşecektir'
Gençliğin her düzeyde belediye ve belediye meclislerinde görev alması gerektiğini dile getiren Demirtaş, gençliğin bu anlamı ile yerinde yönetimin aktörü olması gerektiğini söyledi. Tüm tıkanmışlıkların gençliğin dinamik ruhu ile aşılabileceğine dikkat çeken Demirtaş, "Mazlum Doğan 24 yaşında Amed zindanında tarih yazmıştır. Direnişi bize emanet etmiştir. Onun gibi onlarca gencin emanetinden söz ediyoruz. Bugünkü temsilcileri sizlersiniz. Bugün olanaklar daha fazla, özgürlüğe her zamankinden daha yakınız. Bize düşen tarihsel mirasa tartıştırmadan yere düşürmeden taşımaktır. Kürdistan'ın küllerinden yeniden doğuyor olması ve tanık olmamız heyecan vericidir. Kürdistan halkının lideri bir arada birlik içerisinde Kürt ulusal demokratik birliğinin gereklerini yerine getirdiği oranda bu mücadele o kadar kısa sürecektir. Başkan Apo yakın zamanda halkın özgürlük talepleri doğrultusunda özgürleşecektir. Bir halk önderini bir çukurda tutarak rehine muamelesi yaparak müzakere sürdürülemez. Bir halkın kabul edebileceği bir tutum değildir. Önümüzdeki dönem müzakerenin en önemli başlıklarından biride Başkan Apo'ya özgürlük olacaktır. Özgür olmadan bu sürecin yürüme şansı yoktur. 4 parçadan gelenler var. Gösterdikleri dayanışmadan dolayı teşekkür ediyoruz. Tam da Talabani'nin siyasette olması gerektiği günlerden geçiyoruz. Sağlığına kavuşursa bu sürece katkı sunacaktır. Sayın Talabani şahsında Kürdistan halkına selamlarımızı gönderiyoruz. Halkın umudu gençliğin üzerindedir. Kürdistan özgürlük mücadelesinin doğduğu ilk günden bu yana en ağır bedelleri genç arkadaşların verdiğini biliyoruz. Birçok genç arkadaşın annesinin sarılacağı bir mezar taşı bile yoktur. Bu partide bir yetkilinin bir sorumlunun yükselebileceği en yüksek nokta halkın hizmetkarlığıdır. Ondan yüksek mertebe yoktur" diye kaydetti.
Kongrede gençlik mücadelesinde yaşamını yitirenler de isimleri okunarak anıldı. Demirtaş'ın konuşmasının ardından Barış Anneleri Meclisi'nin kongreye gönderdiği mesaj okundu. Mesajın ardından gençlik hareketini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. DİHA
