Çiftçiler binbir zorlukla üretmeye devam ediyorlar
Yüksek rakımlı yaylalarda yaz boyunca kalarak hem yayla geleneğini sürdürüyor, hem de büyük emeklerle üretmeye devam ediyorlar.
2 bin rakımlı başta Sinek Yaylasında büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile uğraşan yaylacılar, yaz boyunca yaylada kurdukları çadırlarda yaşıyorlar.
Ağrı merkez ve ilçelere bağlı köylerde geçimini tarım ve hayvancılıkla yapan vatandaşlar, karların erimesi ve sıcak havalarla birlikte çıktıkları yüksek rakımlı yaylalarda yaz boyunca kalarak hem yayla geleneğini sürdürüyor, hem de büyük emeklerle üretmeye devam ediyorlar.
Ağrı'nın yaklaşık 2 bin rakımlı başta Sinek Yaylası olmak üzere diğer yaylalarda büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile uğraşan yaylacılar,yaz boyunca yaylada kurdukları çadırlarda yaşıyorlar. Hava şartlarına göre her yıl Mayıs ve Haziran ayları itibariyle yaylaya gelen yaylacılar, her türlü zorluğa rağmen Eylül ayına kadar yaylalarda hayvancılık yaparak hem kışın ihtiyaçlarını karşılıyorlar hem de yaylacılık geleneğini devam ettiriyorlar.
Merkeze bağlı Uzunveli Köyü Delava Yaylası'na kimi zaman ailesi ile birlikte kimi zamanda yalnız çobanları ile birlikte gelen yaylacılardan Erkan Kasırga adlı vatandaş, genelde büyük baş hayvan beslediklerini ve yaylada havanın oldukça serin olması nedeniyle hayvanların güneşten zarar görmediğini söyledi.
"Her yıl kesintisiz geliyoruz"
Çocukluk dönemlerinden beri yaylaya geldiklerini dile getiren Kasırga, yayla hayatının zor olduğunu ancak zamanla alıştıkları için yayla hayatının güzel olduğunu ifade ederek: "Biz her yaz mevsiminde bu yaylaya geliyoruz. Burada biz hayvancılık yapıyoruz. Hayvanlarımız kaldığı sürece biz burada kalmaya devam ediyoruz. Biz burada yaklaşık 4 ay boyunca kalıyoruz. Hayvanlarımız gündüz sabah saatlerinden gece saat 21: 00'a kadar otluyorlar. Doyduktan sonra çadırlarımızın etrafında bulunan ağıllara bırakıyoruz. Çoğu zaman hayvanlarımızı kurtlardan ve hırsızlardan korumak için gece sabaha kadar nöbet tutuyoruz. Ama şu ana kadar herhangi bir tehlike ile karşılaşmadık. Bazen kurtlar geliyor, hayvanlarımızı götürüp yiyorlar. Kuzularımız ve koyunlarımızı otlatan çobanlarımız var. Kurduğumuz çadırın etrafı duvardır. Yağmur yağdığı zaman çadırlardan geçmiyor, üzerinden kayıp gidiyor. Evlerimizi korumak için 2-3 tane köpeğimiz var. Bazen hayvanlarımızın yanında sabaha kadar köpeklerimizle nöbet tutuyoruz. Yaylamızda çok iyi ve serindir. Hayvanlar için oldukça iyidir, çünkü hayvanlar sıcağa dayanmıyorlar. Bulunduğumuz yaylada birçok köylümüzde geliyor. Her kes geçimini bu şekilde yapıyor. Hep birlikte buraya gelip 3- 4 ay kalıyoruz. Hep birlikte uzun ve yorucu zamanlar geçiriyoruz. Tabii ki şartlarımız her bakımdan çok zor ama bir şekilde buna mecburuz ve alıştık" ifadelerini kullandı.
'Verdiğimiz emeği görsünler'
Yaylalarda binbir zorlukla yetiştirdikleri hayvanları genellikle Kurban Bayramı zamanlarında başka illere satmak için götürdüklerini ifade eden Kasırga, kurulan pazarlarda alıcıların, çoğu zaman verdikleri emeğin farkında olmadıklarını dile getirdi.
Yetkililerden de destek isteyen Kasırga, "Bu yaptığımız iş her şeyden önce bize doğanın güzelliğini kazandırıyor. Ayrıca maddi olarak ayda 3 ila 4 bin lira aylık gelir sağlıyor. Ama burada birçok arkadaşımız büyük emeklerle bu hayvanlarını yetiştiriyor. Yağmur, çamur, kar her türlü zorluğu yaşıyoruz. Ellerimiz nasır bağlıyor. Buradan batıda hayvanlarımızı satmaya götürdüğümüzde alıcı olan insanlara seslenmek istiyorum. Çoğu zaman fiyatı beğenmiyorlar. Hayvanları beğenmiyorlar. Ama burada çektiğimiz bu zorluğu görsünler. Ona göre davransınlar bizlere. devlet büyüklerimizden de yardım bekliyoruz. Çiftçileri ve bizleri desteklesinler" şeklinde konuştu.