Burhan Çaçan, “Sağ elin veriğini sol el görmemeli, bu sanatçılara ölümü hatırlatmak lazım, İbrahim abi çok büyük bir boşluk bıraktı, adam olmaya çalışıyorum adam gibi yaşıyorum” dedi.
|
Burhan Çaçan, “Sağ elin veriğini sol el görmemeli, bu sanatçılara ölümü hatırlatmak lazım, İbrahim abi çok büyük bir boşluk bıraktı, adam olmaya çalışıyorum adam gibi yaşıyorum” dedi.
Türk Halk Müziği’nin dev çınarı Burhan Çaçan hayatı ve sanatıyla ilgili bilinmeyen tüm gerekçeleri Beyaz Gazete'ye anlattı..
12 KARDEŞ DEN AYRIYDIM
1960 yılında Ağrı’nın eleşkir ilçesin’ de 12 çocuklu bir ailenin oğlu olduğunu söyleyen Burhan Çaçan, 12 yaşında Erzurum’a gittim. Bu yüzden kendimi yarı Erzurumlu görüyorum .14 yaşında TRT Erzurum radyosunun açmış olduğu sınavlara girdim. Orada birinci oldum. Ve 15 yaşında şöhreti yakaladım. Nida Tüfekçi ve Mehmet Özbek gibi devrin usta isimlerinin jüriliğini yaptığım imtihan da onların bile tahmin edemeyeceği uzun havalar, türküler okudum. Jüri, kimleri dinliyorsun? Bu türküleri nerden biliyorsun? diye sorduğunda, Hafız Burhan, Celal Güzelsesi dinlediğimi söyledim. Çok şaşırdılar. Nida Tüfekçi Türk Halk Müziğinde çok otorite bir insandı ve TRT 1 radyosun da Benim le ilgili şöyle bir yorum yaptı. Sen bu kadife sesinle çok canlar yakar çok güzel eserleri okursun. Sana bayıldım demişti.
REKLAM İLE YARDIM OLMAZ
Günümüzün işadamları ve sanatçıları yanlış bir yol izliyor diyen Çaçan,”Bize Atalarımız şöyle bir nasihat bırakmış Sağ Elin verdiğini Sol el görmez diye, Ben de belki bir çok sanatçı ve iş adamında daha fazla yardıma koşanlardanım. Ama yardımda bulunduğum kişi ve kurumları çıkıp ekranlarda reklam edersem verdiğim hayırın sevabını değil günahını alırım. Bu çok yanlış ya çıkın adam gibi gidin yardımınızı yapın ve huzur içinde evinize gelin. Ne öyle televizyonlarda bağıra bağıra şu kadar yardım yapıyorum yaptım gibi sözler. Ardından da yapmıyorsunuz. Bu çok günahtır.
BU ÜNLÜLERE ÖLÜMÜ HATIRLATMAK LAZIM
Sanat ve sosyete dünyasında akıl almaz şeylerin yaşandığını hatırlatan Çaçan,” Arkadaşlar kendinize gelin. Dünya sizin olsa ne olur? Kainatın sahibi olsan ne yazar? Arkadaşlar jölüm var ölüm. Allah aşkına ölümü düşünün ve öyle yaşayın. Siz halka örnek olması gereken insanlarsınız. Sizleri ekranlarda gazetelerde okuyan insanlara kötü örnek oluyorsunuz. Hazrati Aliye birileri gelip sürekli ölüm var diye hatırlatırmış, Ali 40 yaşına geldiğinde saçları beyazladığında demiş ki artık bana ölümü hatırlatmayın size de illa birileri ölümü hatırlatmak zorundamı? Yapmayın etmeyin kalp kırıp ah almayın” diye konuştu.
İBRAHİM TATLISES’E DUA EDİYORUM
Türkiye de bir İbrahim Tatlıses gerçeği var. Bunu kimse görmezden gelemez. Ben o piyasada varken hiçbir zaman bir televizyon programı yapmayı düşünmemiştim. Ancak onun başına böyle bir talihsiz olay gelince çok üzüldüm ve ona her namazımda her yediğim lokmada dualar ettim. Allah onu yeniden bize bağışladı. Bende tıpkı onun gibi otelcilik, turizm ve tekstil işleriyle geçimimi sağlıyorum. Eğer ub sektörde olmasaydım çoktan yok olup giderdim. Allahın bu günün şükürler olsun işyerlerimde onlarca insan ekmek yiyor ve ben kazanıyorum.
TELEVİZYON PROĞRAMI YOLDA
Yıllardan beri Televizyon programı yapmayı düşündüğünü anlatan Çaçan,”Çok önemli bir kanalda Burhan Çaçan programı yapacağım. Çünkü sektörde büyük bir boşluk var. Bu boşluğu ancak benim gibi bir sanatçı doldurur” dedi.
BEAN KENDİMİN FARKINDA DEĞİLDİM
Sanat dünyasına ilk adım attığım dönemlerde o zamanın değerli sanatçıları tarafından çok takdir aldım. Ben onları dinlerken bu sesimle herhangi bir parçayı okuyamam düşüncesi vardı. Sonradan aralarına girdiğimde kendimin farkına vardım. Amacım dünya sanatçısı olmaktı. Bundan yıllar önce. Long play yapmak için yurt dışından da teklifler aldım. Ben bu ülkede doğmaktan gurur duyuyorum. Ben Türkiye de yaptığım işlerle de gurur duyuyorum, seviliyorum ve insanımızı seviyorum. Ortadoğu da birçok ülkede Arabistan da Türkmenistan da sevilen bir sanatçıyım. Bunun yanında dünya sanatçısı da olmayı isterdim. Bu da imkân meselesidir.
SON 10 YILDIR TEK ŞARKILIK ALBÜMLER HAZIRLANIYOR
İnsanlar para verip albüm alıyor. Tek şarkıyla çıkış yapıyorlar, beğeniliyor. Albümü aldığınızda diğer eserler dinlendiğinde beğenilmiyor. Tüm eserlere çıkış şarkısı kadar özen gösterilmiyor. Kazandığımızı hak etmemiz gerekir. İnsanlarımızın da sevdiği sanatçılara sahip çıkıp korsana hayır demesini istiyoruz. Sevip inandıkları sanatçılara sahip çıksınlar.
BU DÖNEMDE TELEVİZYONA ÇIKMAK AKIL İŞİ DEĞİL
Erzurum radyosunda 3 yıl kaldıktan sonra televizyonun yeni kuruluş yıllarında siyah beyaz dönemde yöresel yayın vardı, o zaman orada çıkıyordum. Şimdi televizyonlara çıkmak marifet değildir. Eskiden televizyona çıkan insanlar parmakla gösterilirdi. Şimdi 5 çayları bile televizyonda yapılıyor. Milletin yatak odası televizyonda konuşuluyor. Buna dur diyecek olan yine halktır. Bu tarz yayın yapanları protesto edin. Gerçekten işini yapan insanlar ekranlarda görünsün. Bu şaklabanlığa son diyecek olan halktır. Çok değerli sanatkâr insanlar var. İşleriyle kişilikleriyle. Onlar dururken 3-5 tane kişiyi çıkartıp da milletin gözüne sokmaya kimsenin hakkı yok. Yayın kuruluşlarının yönetiminde ki insanlara da sesleniyorum; sizinde evlatlarınız var. İyi bir nesil için, kültürümüzü iyi anlatan, iyi araştıran insanlara yer versinler. Bu iğrençliği, çirkefliği ortadan kaldırsınlar. Ben herkes gibi o televizyon bu televizyon diye bir egom yoktur. Kimseler bilmez belki ama her sanatçıdan çok iş yapıyorum . Hal konserleri özel konserler. Bunları medca yansıtmıyor. Gerekte yok. Beni sevenler böyle seviyor.
33 yılı gözünüzün önüne getirdiğinizde en iyi dönemi ne zaman yaşadınız?
Hayatımda dönemler oldu. Bunlardan birincisi ilk şöhret olduğum 1984 yılında profesyonel müzik hayatım başladı. 1997’ye kadar kendi dalında tektim. 1997’den sonra kendimi biraz geri çektim. İnsanların kendi aralarında ki haksızlık durumuna kızdım. 1995 yılında “Neden Geldim İstanbul’a” isimli bir kaset yapmıştım, nerdeyse 1,5 milyon satış yapmıştı. Bir baktım ki benim yerime başkalarına ödül veriyorlar. Ödül verilen albüm 50 bin satmamış, ama ödül alıyor. O dönem biraz kızgınlığım oldu.
33 yıl içerisinde 27 albüm yaptı Burhan Çaçan. Bu 26 albüm arasında en önemli 3 albüm hangisiydi? İpek Mendil, Ayaz Geceler ve Neden Geldim İstanbul’a. Bu arada bunlar sadece kasetlerin isimleri. Bu albümler de memik oğlan, ben yarime neler alayım, göç göç oldu, yağ yağmur, vurun dalgalar, sende kaldı yüreğim, yaradana kurban gibi bir çok eserlerde imza attık. Bunlarda insanlarımız tarafından çok sevildi. Türkiye de kendi kuşağında birçok eseri ben okudum. Bunlardan Mühür Gözlüm, Geceler Yârim Oldu, gibi birçok eser benimle sevildi. Bizi buralara getiren halktır. Sanat hayatımda kıskançlık lar gördüm. Başarım kıskanıldı ve bana köstek olan, önümü kesmek isteyenlerle karşılaştım. Allaha şükür hepsini atlattım.
İSTANBUL DA ZOR GÜNLER
3 yıl aradan sonra çok önemli bir albüm yaptığını söyleyen Burhan çaçan,”İstanbul ‘da Zor Günler” çok önemli bir eser. Gerek reklamına gerekse tanıtımına büyük paralar harcadım. Albüm de 4 şarkı bana ait ve 2 şarkıya klip çiktik. Eğer kısmet olur ise ilerleyen yıllarda bu güne kadar yaptığım tüm albümlerde bulunan hit şarkı ve türkülerimi iki ayrı albümde toplamak istiyorum” dedi