Meclis, yaz dönemi tatilinin ardından 1 Ekim'de açılarak çalışmalarına kaldığı yerden devam edecek. 1 Ekim'de açılacak Meclis'in gündeminde yerel seçimin öne alınarak 27 Ekim 2013'te yapılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifi yer alıyor.
AKP ve MHP milletvekillerinin ortak imzasıyla verilecek teklifin Meclis açılmadan TBMM Başkanlığı'na sunulması bekleniyor.
Tek maddelik teklif iki fıkradan oluşacak. Teklif, Anayasaya geçici madde eklenmesi şeklinde yapılacak. Teklif ile yapılacak ilk yerel seçimin Ekim ayının son pazarında yapılması öngörülecek. Buna göre yerel seçimin tarihi 27 Ekim 2013 olarak benimseniyor. İkinci fıkrada ise muafiyet düzenlemesi olacak.
Anayasanın 67. maddesinin son fıkrasında yer alan "seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz" ibaresinin seçim takvimi ile ilgili yapılacak yasal düzenleme için uygulanmayacağı belirtilecek.
Teklif önce komisyona gelecek
Anayasaya geçici madde olarak öngörülen teklif ilk önce Anayasa Komisyonu'nda ele alınacak. Ardından Genel Kurul'da iki defa görüşülecek. AKP, 12 Ekim'e kadar söz konusu teklifi görüşerek yasalaştırmayı planlıyor. Ayrıca yapılacak anayasa değişikliğinin yanı sıra Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanunu'nun "Seçim dönemi, seçim başlangıç tarihi ve seçim günü" başlıklı 8. maddesinde değişiklik yapılması öngörülüyor. 27 Ekim 2013 tarihi nedeniyle kanundaki "Her seçim döneminin beşinci yılındaki 1 Ocak günü seçimin başlangıç tarihidir" ifadesindeki 1 Ocak günü 1 Ağustos olarak değiştirilecek.
Sınır ötesi tezkere gündemde
Sınır ötesi harekat düzenlemesi için hükümete verilen yetkinin süresi 17 Ekim'de doluyor. Söz konusu yetkinin 17 Ekim'den itibaren 1 yıl daha uzatılmasını öngören tezkere yeniden genel kurul gündemine gelecek. Genel Kurul'da Büyükşehir Belediye Yasası'nda değişiklik öngören tasarının da gündeme gelmesi bekleniyor. Öte yandan Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı da hükümetin öncelikli çıkartmayı amaçladığı kanunlardan birisi olduğu için Meclis'in öncelikli gündemi olacak.
Dokunulmazlıklar tartışılacak
BDP'li milletvekillerinin konvoyunun Şemdinli'de HPG'liler tarafından durdurulmasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti milletvekillerinin başlattığı BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmasının Meclis açılında gündeme gelmesi bekleniyor. Edinilen bilgilere göre MHP, Meclis'in açılması ile birlikte dokunulmazlıklara ilişkin bir teklifi Meclis gündemine getirecek. AKP hükümeti kurmayları da dokunulmazlıklara ilişkin çalışma yürüttüklerini açıklamıştı. BDP'li milletvekilleri ise sadece kendilerini kapsayan tartışmalara ilişkin sert muhalefet yapacaklar.
Roboski raporu açıklanacak
Şırnak'ın Uludere (Qilaban) ilçesi Ortasu (Roboski) Köyü sınırında 28 Aralık 2011 gecesi Türk savaş uçakları tarafından katledilen 34 yurttaşa ilişkin çalışmalarına Meclis kapanmasından dolayı ara veren TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu da Meclis'in açılması ile çalışmalarına devam edecek. Komisyonunu Meclis'in açılmasından kısa bir süre sonra da Roboski katliamına ilişkin raporunu açıklaması bekleniyor.
Tutuklu vekillerin durumu
12 Haziran genel seçim sonrası "KCK", "Ergenekon", "Balyoz" gibi davalardan tutuklu oldukları için Meclis'te yemin edemeyen Mehmet Haberal, Mustafa Ali Balbay, Engin Alan, Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, Kemal Aktaş, Gülser Yıldırım ve İbrahim Ayhan'ın durumu Meclis'in açılması ile birlikte yeniden gündeme gelecek. CHP ve BDP'nin tutuklu milletvekillerine ilişkin yaptıkları teklifler AKP hükümeti tarafından sürekli reddedilmişti. Meclis'in yeni dönemi ile birlikte BDP ve CHP'nin tutuklu milletvekillerine ilişkin yeni kanun teklifleri sunması bekleniyor.
Buldan: Etkin muhalefet yürüteceğiz
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, BDP'nin Meclis'e girdiği ilk günden itibaren ana muhalefet partisi gibi çalışarak etkin bir siyaset yürüttüğünün altını çizdi. Buldan, 1 Eylül'de açılacak olan Meclis'i önemli görevlerin beklediğinin altını çizerek, Meclis'in ilk gündeminin sınır ötesi harekatı düzenleyen tezkere olacağını ve buna karşı siyasi partilerin belirleyeceği tutumun Türkiye açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Buldan, Biz Meclis'e ilk girdiğimiz gün de gündeme gelen konu tezkereydi. Buna karşı o zaman güçlü muhalefet yaptık. Türkiye'nin savaş ve güvenlik politikaları ile yönetilemeyeceğini barış iklimine ihtiyacı vurguladık. Şimdi yine Meclis tezkere görüşmeleri ile açılacak. Biz yine bu tezkerenin değil barışın tartışılması gerektiğini vurgulayacağız dedi.
'Diyalog ve müzakere başlamalıdır'
1 Ekim'de Meclis'in açışında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bir konuşma yapacağını hatırlatan Buldan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün vereceği mesajların önemli olduğunu düşündüklerini söyledi. Çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün sürece ilişkin önemli mesajlar vermesi gerektiğinin altını çizen Buldan, Türkiye bir barış iklimine girmelidir. Türkiye'nin toplumsal barışa ihtiyacı var. Bu düşünceleri bu dönem daha etkin bir boyutta dillendireceğiz. Türkiye artık bu savaş ikliminden çıkarak barış sürecine evrilmelidir. Başta iktidar olmak üzere muhalefette görüşlerini açık bir şekilde söylemeli ve herkes elini taşın altına koymalıdır. Bunun için diyalog ve müzakere ortamı başlamalıdır diye konuştu.
'Bir milletvekilimize dokunurlarsa orada kalmamızın anlamı yok'
Buldan, BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının gündeme gelmesi durumunda tavırlarının net olduğunu belirterek şunları kaydetti: Demokrasiden bahsediliyorsa parti kapatma ve milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırılıp cezaevi süreçlerini başlatma konuşulmamalıdır. BDP'li milletvekillerinden bir tanesine bile dokunulursa, Türkiye'deki atmosfer daha kötü olur. Bizim bir arkadaşımıza dokunurlarsa orada hiçbirimizin kalmasının anlamı kalmaz. İnşallah böylesi süreçler yaşanmaz. Bir kişi için bile böylesi bir süreç başlatılmamalıdır DİHA
