Zaman diyalog zamanı. Eğer bu sorun birkaç kontrol noktasına asker yerleştirmekle bitecekse neden Türkiye sınırın kendi tarafına kontrol noktaları dikerek sorunu çözmüyor? Bu iş ancak demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülür. Kendi deneyimim bana ne kadar üstün teknolojiye sahip olursanız olun gerilla savaşını kazanmanızın çok zor olduğunu söylüyor" dedi.
3 Kasım'da Türkiye'ye gelen ve çeşitli temaslarda bulunan Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani, Kürt sorunu ve PKK konusunda önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul'da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BDP ve DTK Eş Genel Başkanları'nın yanı sıra bazı gazetecilerle de bir araya gelen Barzani, gazetecilerin PKK ve Kürt sorununa ilişkin sorduğu sorulara önemli yanıtlar verdi. İşte Barzani'nin gazetecilere yaptığı açıklamaların özeti:
'Sorumluluğum herkese savaşı sonlandırmasını söylemektir'
Benim hem Türkiye'ye hem de Kürt insanlarına karşı sorumluluğum herkese savaşı sonlandırmalarını söylemektir. Savaşın devamı bir seçenek olamaz. BDP temsilcileriyle görüşmemde, "Parlamentodaki çabalarınızı devam ettirin, mücadelenizi orada verin, mesajınızı oradan direk verin" dedim. Açıklıkla ve samimi olarak savaşa karşı olduğumu söyledim. Savaş ne Kürtlerin ne de Türkiye'nin çıkarınadır.
'Gerillaya karşı savaşı kazanamazsınız'
Kendi deneyimim bana ne kadar üstün teknolojiye sahip olursanız olun gerilla savaşını kazanmanızın çok zor olduğunu söylüyor. Savaştığınız coğrafya zor ve dağlık bir bölge. Askeri bir stratejinizin olmasının bir önemi yok. Türk ordusunun çok yetenekli ve güçlü olduğunu biliyoruz, ama kiminle savaşıyorsunuz? Bu bir cephe savaşı değil. Hakurk bölgesini iyi bilirim. İran-Irak savaşı bittikten sonra 1988'de oradaydım. Irak hükümeti oraya 5 bölük asker yığdı, gaz kullandı, ama yine de bizi yenemedi. Çözüm barışçıl ise, her rol olur.
'Barışçıl çözüm için her rolü oynamaya hazırım'
Dürüst olmamı isterseniz, ben bu operasyonların hiçbirinden yana değilim. Barışçıl çözüm için her rolü oynamaya hazırım. Ama savaş seçeneği söz konusu ise, ben bundan bir sonuç alınacağına inanmıyorum. Arabuluculuk değil, adım atılması için baskı. Siyasi baskı uygulayabiliriz. Savaşa karşıyım diye net bir tavır ortaya koyduğunuzda bu siyasi baskıdır. Kamuoyu önünde açıkça bunu söylediğiniz zaman bu baskıdır. Biz her fırsatta savaşa karşı olduğumuzu söylemeye devam edeceğiz. Savaşa destek vermemiz imkansız.
'Zaman diyalog zamanı '
Uzunca bir süredir artık savaşın zamanının geçtiğini düşünüyorum. Dünya değişiyor. Zaman, diyalog zamanı. Sayın Erdoğan'ın, Erbil ziyareti sırasında kamuoyu önünde Kürt halkının inkâr edildiği dönemin geride kaldığını söylemiş olmasını önemli bir adım olarak görüyorum. Ben Kürt halkının haklarından yanayım, ama PKK'nin bunu elde etmek için askerleri öldürmesini onaylamıyorum. Türkiye benden bunu talep etse de etmese de PKK'ye savaşa son vermesini söylemeyi görevim olarak görüyorum. PKK savaşa son verdiğinde Türkiye'nin askeri operasyonlara devam için bahanesi kalmayacak.
'Sorun demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülür'
Eğer bu sorun birkaç kontrol noktasına asker yerleştirmekle bitecekse neden Türkiye sınırın kendi tarafına kontrol noktaları dikerek sorunu çözmüyor? Bu iş ancak demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülür. KCK gözaltıları demokratik sürecin çıkarına değil. Bir kimse Türk insanına saldırdıysa, güvenlik ihlali yaptıysa ayrı konu, ama siyasi nedenlerle insanların gözaltına alınması Türkiye'nin çıkarına değil. DİHA