Bir zamanlar hemşerilerimizin tedirgin adımlarla yaklaştığı, sabahın ilk ışıklarında uzun ifade kuyruklarının oluştuğu Doğubayazıt Merkez jandarma karakolu binası artık bir ilkokula ev sahipliği yapıyor. Ancak geçmişin izleri hâlâ silinmiş değil. O karakoldan geriye kalan tek şey, okulun caddedeki askeri renk duvar ve üzerindeki paslı tel örgüler.
Köylüler hâlâ unutamamış o günleri. Karakolun müşterileri dışarıda kuyrukta beklerlerdi, binadan içeri giren ya nezarete alınır ya da saati geldiğinde jandarma eşliğinde gruplar halinde adliyeye gönderilirdi. Bugün ise aynı binadan çocuk sesleri yükseliyor. Fakat yaşlılar, oradan geçerken hâlâ bir tedirginliği yaşıyor, göz ucuyla binaya bakıyor. Onlar için hâlâ “karakol” orası.
Zaman değişiyor. Ama bazı duvarlar hâlâ geçmişi anlatıyor. Ve o geçmişin gölgesi, çocukların üzerine düşmemeli... (Hamza Salman)