ANKARA - Son bir hafta içinde 400 BDP'li tutuklandı. Bütün bir halk cezaevine tıkılıyor. Bu koşullarda Meclis'e dönüp dönmeyeceğimiz soruluyor" dedi.
BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, özel bir televizyon kanalında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Son dönemlerde sivillere yönelik saldırıları kınadıklarını belirten Kışanak, "Acaba bu tutumunuz yeterli mi görülmüyor" sorusuna şu yanıtı verdi: "Yıldırım Ayhan öldürüldüğünde kimse AKP'nin kapısına dayanıp 'kınayın' diye bir şey söyledi mi? Haber değeri bile taşımadı. Savaşın tarafında olmak iyi bir şey değil, savaşın karşısında olmak lazım. Yıldırım Ayhan öldürülürken de, Yüksekova'da 3 sivil öldürülürken de, Ranya'da 7 sivil öldürülürken de amansız, fakatsız karşısında durmak lazım."
'Savaş çığırından çıkmaya başladı'
TAK'ın PKK ile ilişkisi olduğuna inanmadığını belirten Kışanak, "Şunu kınadınız mı bunu kınadınız mı" şeklindeki ısrarlı soruya da "Mesele tek tek olayları ve örgütleri kınamaktan çıkmak lazım" diye yanıt verdi. Sivillerin hayatını kaybetmesini "30 yıllık savaş çığırından çıkmaya meyletmiş" sözleriyle değerlendiren Kışanak, "Önümüze konulan savaş politikasının bile içine sığmayacak kadar daha kötü sonuçlara bizi götürebileceğinden kaygı duyuyorum" dedi.
'Öcalan ve PKK'nin muhataplığını yadsınamaz'
Muhataplık meselesine de değinen Kışanak, BDP olarak kendilerini her koşulda muhatap gördüklerini ancak PKK ve Öcalan'ın muhataplığını yadsımadıklarını belirterek, "Biz kendimizi muhatap olarak kabul ediyoruz, senelerdir bunu bas bas bağırıyoruz. Son kongremizde kamuoyuna açık müzakere metnimizi sunduk.
Görüşmeye hazırız, ana yaklaşımımız budur, gelip bizimle görüşsünler dedik. Kürt sorunun iki boyutu vardır. Demokratikleşme, temel hak ve özgürlükler politikasıdır. Kürt sorunu bir şiddet üretmiştir.
Şiddet boyutunu hangi örgütün yaptığını herkes biliyor. Onu yok sayarak bu sorunu çözemeyiz. Biz diyorduk onlarla görüşüyorsunuz paralel olarak bizimle görüşün bir demokratikleşme programı oluşturalım. Bu talebimize yanıt verilmelidir" diye konuştu.
'Protokollere karşı devlete karşı hiçbir şey ortaya koymadı'
"Muhataplık konusunda yürütülen tartışmaya devlet açısından bir nokta konulmuş, PKK ile görüşülmüş. Şimdi tıkandı bu tıkanlığı aşmak lazım" diyen Kışanak, PKK'siz bir çözüm sürecinin mümkün olmadığını dile getirdi. "Kürt tarafının süreci bozduğuna" yönelik eleştirilere de cevap veren Kışanak, şöyle dedi: "Öcalan bir çözüm protokolü hazırlayıp verdi mi? Bu ses kayıtlarında anlaşıldığı gibi bir çözüm ortaya konulmuş. Şimdiye kadar devletin ve hükümetin bir çözüm ortaya koyduğunu bilen var mı? Şunu bilelim, devlet şunları şunları ortaya koydu da örgüt bunları ret etti. Böyle bir şey yok." BDP'nin "müzakereleri bilmesine rağmen Meclis'e gitmeyerek kriz çıkardığı" yönündeki sorulara da tepki gösteren Kışanak, "Devlet bir taraftan PKK ile görüşürken BDP'yi neden yapıyor. 3 bin 700 kişi gözaltına alınmış, bin 400 kişi tutuklanmış. Seçimden hemen sonra ipler koptu, seçimden hemen sonra çatışmalar başladı. Pamuk ipliği ile ilişkiler gitti geldi" diye konuştu.
'Bütün bir halkı cezaevine alıyorlar'
Yaşananların duyguları kırdığını ve bunun tehlikeli olduğunu belirten Kışanak, "Duygusal kopuş olursa geri dönmek kolay olmaz bunu önlemek lazım" dedi. Meclis'e dönüp dönmeyecekleri konusundaki ısrarlı soruyu da Kışanak, şu yanıtı verdi: "Her şeye rağmen demokratik siyasetten kopmayacağız. Partilerimiz kapatıldı, milletvekillerimiz öldürüldü. Buna rağmen demokratik siyasetten kopmadık. Bize 'Meclis'e geliyor musunuz' diye sormayın. Biz Meclis'ten kopmadık. Bin 400 kişilik liste hazırlandı, operasyonlar başladı. Şimdi çetele tutuyoruz bin 400 kişi ne zaman dolacak diye.
BDP bu çizgisinde devam edecek, demokratik siyaseti terk etmeyecek. Partimizin yetkili organları tartışıyor. PM grubun alacağı karara saygı göstereceğini söyledi. Tartışma yaptık bir tartışma daha yapacağız. Bir demokratikleşme ve müzakere konusunda bir hayır çıkarmak lazım. Son bir hafta içinde 400 BDP'liyi tutuklanmış. Bütün bir halk cezaevine tıkılıyor. Bize verilen her oyun kıymetini çok iyi biliyoruz. Meclis'e dönüp dönmememiz konusunda kamuoyu yarılmış durumda, bir kısmı gitmeyin diyor, bu koşullarda niye gidiyorsunuz diyorlar. Bu konuyu enine boyuna tartışıyoruz. Ama demokratik kamuoyu bu saldırılara karşı bir tutum alsın. PKK eylem yapıyor, devlet BDP'lileri içeri tıkıyor. Şuan ki durum budur. TMK'den önce az sayıda 'terör suçlusu' varken bu sayı şimdi 12 bine çıkmıştır. Şuanda 4 bin BDP'li terör suçlusu diye içeride tutuyorlar."
'Boykot yanlışa karşı tutumdu ve bu yanlış devam ediyor'
Kışanat, boykot kararıyla yanlışa karşı tutum aldıklarını ve bu yanlışın devam ettiğine işaret ederek, "Boykot tavrı ile bir yanlışa karşı tutum aldık. Yanlışa karşı tutum almazsanız başka yanlışların tarafı olursunuz. Bir şey yanlışsa karşısında tutum almamız lazım. Bugün sivillerin ölmesi karşısında tutum almamızı bekliyorlarsa aynı şekilde belediye başkanlarının tutuklanması karşısında tutum alınması gerekir" diye konuştu. "BDP'nin olmadığı, katılmadığı bir anayasa yapım sürecinin bir meşruiyeti yoktur" diyen Kışanak, şöyle devam etti: "Bu kadar açık. Baskıya, baraja ve vetoya rağmen iradesini ortaya çıkarmış bir halk iradesi var. Bunu hesaba katmadan anayasa yapacaksınız ve bu meşru olacak. Asla olmaz." DİHA