Washington merkezli Bipartisan Policy Center isimli düşünce kuruluşunun hazırladığı son Türkiye raporu, Ankara'ya eleştiriler yöneltirken ABD'nin bölgedeki dış politikası gereği başka güvenilir müttefikler araması çağrısı yapıyor.
23 Nisan günü Washington'da yapılan bir sunumla tanıtılan raporu kaleme alan isimler arasında Emekli Amiral Greg Johnson, Emekli General Charles Wald gibi askeri uzmanların yanı sıra, geçmiş dönemlerde ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre ve Beyaz Saray'da görev yapmış John Hannah ve Paula Dobriansky gibi isimler de yer alıyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ABD temaslarının hemen ardından yayınlanan rapor, BPC'nin bir yıl önceki raporunda Türkiye-ABD ilişkilerinde açılan makasın derinleştiği teması ile başlıyor. 37 sayfalık raporda İki ülke arasındaki ilişkiler belki ileride iyileşebilir ama yakın gelecekte olası görülmüyor ifadesi yer alıyor. Raporda yer alan bir diğer ifade de şöyle:
Türkiye'nin liderleri giderek ABD'nin zıddı bir politika ile barış ve istikrarı feda etme pahasına radikal Sünni İslamcıları desteklemeyi tercih ediyor ve anayasal sınırlamalar ya da denge ve fren kurumlarını dikkate almayan İslamcı, tek adam rejimine doğru ilerliyor.
Raporun tavsiyeler bölümünde Ankara'yı çok zora sokacak bazı öneriler yer alıyor.
1) Kürdistan Bölgesi'nde sabit bir üsse yerleşmek ve İncirlik'e alternatif yaratarak Türkiye içindeki askeri varlığı azaltmak.
2) Rojava Kürdlerine havadan yapılan yardımı arttırmak.
3) PKK 'nin IŞİD'e karşı verdiği mücadeleyi de gözönüne alarak, ABD'nin PKK'yi terörist örgüt listesinden çıkarmayı tartışması.
4) Bölgedeki diğer siyasi aktörlere daha fazla önem ve rol vermek, Ürdün, Azerbaycan ve Gürcistan ile işbirliğini her alanda daha da arttırmak.
5) Yine de Türkiye'ye sırt dönmeyip, ortak değerlere vurgu yapmak, demokrasiyi cesaretlendirmek.
6) Adil seçimlere odaklanmak, daha önceki rivayetleri de ciddiye alarak Türk hükümetinin bu yıl yapılacak seçimlerde yabancı gözlemciler davet etmesini teşvik etmek.
Bipartisan Policy Center'ın İç Politika riskleri ile ilgili raporunda, İç güvenlik paketleri, Kadınlara yönelik şiddet, eğitimdeki dindarlaşmaya özel paragraflar ayrılırken, en kısa bölüm olan ekonomik riskler kısmında açıkça yolsuzluk iddiaları ve AKP 'nin inşaat sektöründeki kayırmacı uygulamaları dile getiriliyor:
Ekonomideki en belirgin risk Merkez Bankası'nın giderek azalan bağımsızlığı ve Erdoğan'ın faiz arttırımlarına müsaade etmemesi. Bunun yanında, AKP'nin başta inşaat sektörü ile olan bağlantılarından doğan kayırmacılık, yolsuzluğun boyutunu da gözler önüne seriyor. Türk yargısı giderek daha az bağımsız hale gelirken hukukun üstünlüğü de artık tartışmalı boyutta. Bütün bu faktörler ekonomi yönetiminde sıkıntılar yaratırken mevcut ve potansiyel yatırımcıyı da kaçırıyor.
Raporun final bölümünde, ABD, karmaşa içinde bir Ortadoğu ile ve IŞİD gibi bir tehdit ile uğraşırken Türkiye en iyimser tabiri ile ya hiç ortalıkta görülmüyor ya da en kötü ihtimalle ABD karşıtı hareket ediyor. Türkiye Ortadoğu'dan kendisini ayıran demokratik değerlerden giderek uzaklaşıyor. ABD bölgede stratejik bir partner arıyorsa artık başka yere bakmalıdır ifadesi yer alıyor.
basnews
