Seyirci rekoruyla başlayan dev derbide Kartal, Almeida ile öne geçti. Aslan, ikinci yarı Drogba'nın 2 golüyle yanıt verdi. Ama maç biterken olan oldu. Melo'nun Motta'ya hareketi sonrası taraftar sahaya daldı. Hakem maçı tatil edip kararı TFF'ye bıraktı.
Oysa ki Atatürk Olimpiyat Stadı'nda her şey çok güzel başlamıştı. Yaşanacak rezaletten önce futbol adına sahada müthiş bir mücadele vardı. Gelin önce karşılaşmanın önemli dakikalarını hatırlayalım.
13. DAKİKA: Hakan'ın hatalı pasında Sneijder'in kontrol edemediği topu, savunmanın arkasında Fernandes aldı. Portekizli oyuncunun, kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda etkisiz vuruşunda, meşin yuvarlak Muslera'da kaldı.
18. DAKİKA: Ani Beşiktaş atağında sağdan çok hızlı çıkan Serdar'ın ortasında arka direkte topla buluşan Almeida, meşin yuvarlağı kafayla filelere gönderdi: 1-0.
41. DAKİKA: Melo'nun pasında savunmanın arkasına sarkan Burak, soldan ceza alanına girdi. Plase vuruşunda top kaleci Tolga'da kaldı.
52. DAKİKA: Sneijder'in pasında savunmanın arkasında ceza sahasına girerek topu kontrol eden Burak, kaleci ile karşı karşıya kaldı. Bu oyuncunun sert şutunda, kaleci Tolga başarılı bir şekilde meşin yuvarlağı kornere tokatladı.
59. DAKİKA: Sol kanattan gelişen atakta Bruma, Gökhan Töre'yle ikili mücadelesinde topu kaptırdı ama daha sonra tekrar geri kazanıp ceza alanına girdi ve pasını Drogba'ya verdi. Drogba'nın plase vuruşunda Tolga'nın müdahalesi yetersiz kaldı: 1-1.
72. DAKİKA: Beşiktaş savunmasında Veli'nin yaptığı pas hatasında Burak topu alıp Drogba'ya pasını verdi. Fildişili yıldız hafif sağ çaprazdan ceza alanına girdi ve karşı karşıya pozisyonda topu ağlarla buluşturdu: 1-2.
86. DAKİKA: Beşiktaş, rakip yarı alandan serbest vuruş kullandı. Fernandes'in ortasında Galatasaray savunması hızla çıktı ve Bruma'nın pasında Sabri, hızla ceza alanına girip karşı karşıya pozisyonda vuruşunu yaptı ama son anda Motta, topu kornere gönderdi.
Ne var ki 90+2. dakikaya gelindiğinde her şey alt üst oldu. Galatasaray ceza alanına yakın bir noktada Melo, Motta'ya çok sert bir faul yaptı ve doğrudan kırmızı kart gördü. Bir anda saha karıştı. Sahaya giren yüzlerce taraftar yüzünden maç tatil oldu.
39 KİŞİ MAHKEMELİK
İşte dün gece Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yaşananların adım adım öyküsü:
1) Dakika 90+2'de Melo kırmızı kart gördü. Devamında Bilic, hakem Fırat Aydınus tarafından tribüne yollandı. Melo, oyundan çıkarken tribünlerle sürtüşme içine girdi. Tüm bunları bahane eden bazı aşırı gruplar sahaya yöneldi. Ve saha içi bir anda karıştı.
2) Hakem Fırat Aydınus soyunma odasına gitti. Beşiktaşlı futbolcular birkaç dakika sahada bekledi. Ancak ardından onlar da içeriye girdi. Ve bir daha kimse çıkmadı.
3) Beşiktaş Futbol Direktörü Önder Özen hakem içeri girerken, Oynatacak mısınız diye sordu. Aydınus'un yanıtı Hayır oldu.
4) Galatasay CEO'su Lütfi Arıboğan ve Beşiktaşlı yöneticiler hakem odasının kapısını ablukaya aldı. Siyah-Beyazlı idareciler tribünlerin boşaltılıp kalan 2 dakikanın oynatılmasını istedi. Ancak, bu istek de reddedildi.
5) Bu sırada futbol direktörü Önder Özen ile bazı Futbol Federsyonu yöneticilerinin gerginlik yaşadığı belirtildi. Soyunma odası tünellerinde yer yer sıkıntılar yaşandı.
6) Sahada 10'larca kişinin gözaltına alındığı ifade edildi. Kameralarla da tespitler yapılıp önümüzdeki günlerde yeni gözaltılar olabileceği belirtildi. Bu arada dün gece ilk etapta 39 kişi tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedildi.
7) Futbol Federasyonu vereceği kararla, Beşiktaş'ın yenilgisine hükmederse Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'de 73 hafta sonra liderliğe yükselecek.
Dünyaya da rezil olduk
Yaşanan olaylar dünya basınında da yankı buldu. Birçok gazete ve internet sitesi olayları flaş haber olarak duyurdu. İspanya'dan Marca haberi Sahayı taraftarlar bastı yorumunu yaptı.
BU ŞOVA YAZIK OLDU
Türk futbol tarihine kara bir leke olarak geçen gece, aslında Beşiktaş adına çok güzel başlamıştı. Lige 4'te 4 yaparak başlayan takımlarını desteklemek için Olimpiyat Stadı'na koşan Siyah-Beyazlı taraftarlar yeni bir rekora imza atmıştı.
76 bin 127 biletli seyircini izlediği derbi Süper Lig tarihinin en kalabalık seyirci kitlesine ulaşılan maçı olarak tarihe geçmişti. Ancak yaşanan olaylar, 2003-04 sezonunda 2-2 biten Galatasaray-Fenerbahçe maçında ulaşılan 70 bin 125 kişilik rekorun kırılışını geri plana attı.
Aysal'dan ilginç mesaj
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, karşılaşma sonrası ilginç bir açıklama yaptı. Sadece Sarı-Kırmızılı futbolcuları kutlayan Aysal'ın teknik heyeti es geçmesi dikkat çekti. İşte o açıklama: Dostumuz ve rakibimiz Beşiktaş karşısında üstün bir başarı sergileyen bütün oyuncularımızı kutluyor, özen ve gayretleri için teşekkür ediyorum.
Kara gecenin tek yıldızı: Drogba
Maç uzatmalarda tatil olsa da saha içinde Drogba'ya ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Fildişi Sahilli yıldız, omzundaki ağır sakatlığa rağmen iğneyle sahaya çıktı. Canla başla mücadele edip 2 de gol attı. Drogba, 6-1'lik Real Madrid yenilgisinin ardından adete Aslan'ı ayağa kaldıran isim oldu.
YARALI ASLAN KARTAL'I AVLADI (ADEM YILMAZ)
Son yılların en muhteşem derbi atmosferinin yaşandığı maç hafızalarda kolay kolay unutulmayacak izler bıraktı.
Hafta içinde Galatasaray'ın Real Madrid karşısında aldığı farklı mağlubiyet sonrası Fatih Terim'in sürpriz 11'i, Bilic'in kafasını karıştırmış gibi durdu. Her zaman tıkır tıkır işleyen dişlinin yaralı Aslan'dan çekinmesinden olsa gerek karşı kaleye çabuk çıkan, top yapan, taraftarı kullanan özelliğini öne çıkaramadı. Aslında, ilk yarıda her şey Beşiktaş'ın lehineydi. 12. dakikada Fernandes, Muslera ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda golü bulsa belki de işi ilk yarıda bitirecekti. Aslında, 17. dakikada Gökhan, Serdar, Almeida markalı golden sonra da o şansını kullanabilirdi.
Çünkü, 3 net gol pozisyonunu kullanamayan taraf yine Beşiktaş'tı. Ama, bu futbol... Olmadı mı olmuyor... Beşiktaş'ın bu maçta en çok aradığı oyuncu bana göre Oğuzhan'dı. Sakatlıktan yeni çıkan Veli, erken sarı kart görmesinden dolayı pozisyonlarda Velice oynayamadı.
Fernandes'in aslında bu maçta patlama yapması gerekirdi. Çünkü şartlar, saha, seyirci, atmosfer tam da ona göreydi. Benim en çok üzüldüğüm nokta, Beşiktaş böylesine iyi bir takım oluşturmuşken defansın sağına topu taca atma cesaretini bile gösteremeyen bir oyuncunun alınmış olması.
Tabii ki bu futbol... Hata olacak... Ama göz göre göre "Al da at" demek hakikaten çok üzücü. Beşiktaş'ın en önemli transferlerinden Atiba'nın, ileride enerjj kaybedip geriye dönememesinin getirdiği fatura Beşiktaş kalesine ikinci gol olarak döndü. Galiba, hoca değişikliklerde de hata yaptı. Göbek çökmüş, ileri çıkamıyorsun. Yorgunluk belirtileri de var. Oyuna Necip'i mi alırsın yoksa Muhammed'i mi...
Dedik ya futbol hatalar oyunu. Oyuncu hata yaptığı hocalar da hata yapar. Beşiktaş bana göre ligimizin en hazır en iyi futbol oynayan takımı. Ben Galatasaray maçının ikinci yarısındaki olumsuz oyunundan dolayı da takımı yerden yere vurmak istemiyorum.
Çünkü, takım taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmakta. Lig, uzun bir maraton. Göreceksiniz ki sezon sonu herkes avuçlarının içi acıyana kadar bu takımı alkışlayacak. Neden bu kadar erken ön yargıda bulundum. Çünkü, kenetlenmiş, isteği tavan yapmış, iştahı olan bir takım uzun maratonda her zaman kazanmaya adaydır.
GALATASARAY'IN ONUR MÜCADELESİ ( CÜNEYT TANMAN)
Derbilerde favori olmaz denir. Dün akşam yine favori taraf kaybetti. Galatasaray beklenenden çok daha iyi oynadı. Beşiktaş ise öne geçmesine rağmen iyi değildi ve galibiyeti koruyamadı. Özellikle ikinci yarıdaki dağınık görüntüsü ile mağlubiyete davetiye çıkardı. Teknik olarak Terim, Biliç'ten çok daha iyi işler yaptı. Oyuncu değişikliklerinde Terim'in tercihleri yerindeydi.
Favori Beşiktaş gergindi. Galatasaray'ın yaralı olmasından korkuyordu. Bu da oyununa yansıdı. Mesela Fernandes normal bir maç olsa 13. dakikada yakaladığını mutlak gol yapardı. Fernandes yeterince iyi değildi. Beşiktaş defansı ve orta alanı Galatasaray'ın önde basmasından dolayı çıkamadı.
Bu dakikalarda iyi bir Fernandes'e ihtiyaç vardı. Olcay da etkisizdi. Gökhan sağ tarafı iyi kullanamadı.
Açıkçası 6-1 kaybedilen Real Madrid maçının ardından farklı bir kadro bekliyordum. Bence Umut Bulut ve Bruma ilk 11'de olmalıydı.
Danny'in kendisine güveni kaybolmuş bir şekilde oynadı. Bu tercihte riskliydi. Kadro tercihini bir yana bırakırsak 6-1 faciasından sonra sahaya çıkan tüm Galatasaraylı oyuncular onur mücadelesi yaptılar.
Rakibe önde bastılar. Beşiktaş'ı zaman zaman baskı altına aldılar. Ancak, net gol pozisyonu yakaladıkları da söylenemez. Real maçında 47'de çok önemli bir gol kaçıran Burak yine 40. ve 52. dakikalarda da oyunun kaderini etkileyen iki gol kaçırdı.
Ama bu defa Drogba vardı ve iki golle takımını ipten aldı. Dün akşam Drogba ile birlikte ilk golün asistini yapan Bruma, Melo, Selçuk ve Sabri etkiliydi. Bu oyuncular galibiyette etkin rol oynadı.
İyi bir derbi mücadelesi izlediğimizi söyleyebilirim. Tüm oyuncular elinden geleni yaptı.
Ancak kalite anlamında iki takım da vasatı aşamadılar. İki takım da çok top kaybı yaptı. Bu maçı kaybederse neler olabileceğini çok iyi bilen Galatasaraylı futbolcular son derece cesurdu ve her şeylerini ortaya koydular.
Özellikle teknik direktör Fatih Terim'in çift forvet arkasında Sneijder'i oynatması, ikinci yarıda ise Bruma ile forveti dörtlemesi ciddi riskler taşıyan cesaret örnekleriydi. Galibiyet bu cesaretin ve tabii ki Drogba gibi bir yıldızın eseriydi.
Maç sonu çıkan olaylar tüm teknik taktik yorumların bir anda önüne geçti. Beşiktaş taraftarı bir anlamda takımına zarar verdi.Bugün