Kürt sorunu gibi devasa bir sorunun demokratik siyasal çözümü ancak tutarlı bir söz ve eylem birlikteliği ile sağlanabilir. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi açısından tutarlılık son derece önem taşımaktadır.
Yüzeysel pragmatist yaklaşımların Kürt sorunu çözmek şurada kalsın, demek daha da derinleştirir. Sorunun barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik geçmişte Kürt tarafında çok sayıda girişimleri olmuştur. O dönem hükümetlerinin yüksek ve usta taktiklerinin kıyımına uğradı. AKP hükümetinin de bu tür yaklaşımları oldu. Bu seferde aynı akıbete uğrayacağı yönünde Demokratik kesiminin ve Kürt halkının büyük endişeleri bulunmaktadır. Süreç ucu açık bir pozisyonda duruyor.
Sürecin sağlıklı ve çözüme katkı sunacak düzeyde inşa edilmesi büyük önem arz ediyor.
Sağlam temelde bir inşa tarafların ortak iradesiyle ortak rızası ve mutabakatıyla mümkün olacaktır. Kürt halkı kamuoyuna sunduğu deklarasyonda bu ölçüyü en ileri düzeyde ortaya koydu. Barışın ve çözümün ruhu denilebilecek bir dil bir tasavvur ortaya koydu ve bu temelde süreci en açıcı bir yaklaşımla başlattı.
Bu yaklaşıma devlet ve hükümet cephesinin tavrı konusunda net bir belirleme yapmak açısından henüz erken.İçte ve dışta birçok değişik çevreden ve ezilen halklardan gelen sürece destek açıklamaları Kürtlerin geliştirdiği yeni siyasal mücadele hamlesinin ne denli güçlü bir kamuoyu desteğine sahip olduğunu göstermektedir.Kürtlerin arkasındaki güçlü kamuoyu desteği en azından görüldüğü kadarıyla AKP ve Hükümet sözcülerini umut yaratan açıklamalar yapmak zorunda bırakmaktadır.
Öcalan'ın Diyarbakır Newroz da okunan mektubunda artık yeni bir dönem başlıyor demişti.
Sürecin yaratıcısı halkımızdır. Halklardır ifadesi sürecin kimlere ne tür bir görev yüklendiğinin en açık ifadesi olmaktadır. Kürtler 21 Mart Newroz kutlamalarında eşit yurttaşlık temelinde adil ve onurlu bir barışa yönelik özlemlerini ve kararlılıklarını dile getirdiler.
Barış ortamının ciddiyetini ve dengelerini sağlamak için gerek Türk olsun, gerek Kürt olsun her iki tarafında verilen mesajları dikkatle okumalıdır. Hiç kimsenin bu güzelleşmeye başlayan ortamı bozmaya hakkı yoktur ve olmamalıdır.
