ROPORTAJ
Doğubayazıt Halkın Sesinden Ozan Baycan'ın Araştırmacı-Yazar Veysel Çamlıbel ile yaptığı roportaj
- Gençlik dünyanın her yerinde geleceği ifade eder. Uyuşturucu kullanma alışkanlıkları gençliği, aileleri tehdit ediyor. Küçük yaşlara doğru indiğini telaşla duyuyorum. Satıcılara torbacı deniliyor, ekmek peynir gibi açıktan satıldığını çokça duyuyorum. Fuhuşa teşvik, fuhuşla mücadele de çok önemli bir başka konu. Bunlar toplumsal çöküntü, çürüme demektir Buna müdahale, bu acımasız çürümeyi önleme devletin görevi, ilgili mercilerin görevi
- Toplum bu gibi felaketleri önlemeyi bizzat kendisi ele almalı. Bununla etkin mücadele için tedbirler almalı, mücadele için gönüllü insanlar çıkmalı, inisiyatifler oluşturmalı. Aileler çocuklarına karşı daha duyarlı olmalı Bu duyarlılığı her şeyden çok bizzat gençler, inisiyatif sahibi guruplar kurup başarabilir.
- Bu bağlılık sıcak, içten bir sevgiye dayanıyor. Köklerine, geçmişine, bunun üzerinden geleceğine sıkı sıkıya bağlı biriyim. Öyle bir toplumsal iklimde, duyarlı bir ailede büyüdüm ben. Toplumcu, insan ve doğasever, barışsever bir insanım bildim bileli.
- Bunun nedeninin bir bölümü sürgün gören bir ailenin mensubu olmaksa, diğer bir nedeni de kendi yapımızdan, yoğun ilgimizden kaynaklanıyor. 1950 yıllarından bu yana yüksek öğrenimle hemhal bir aileyiz. Günlük gazete izleyebilmenin, evde politika konuşabilmenin, cemaat kültürünü iyi yaşamış olmanın, Kürt sözlü kültür ve edebiyatının avantajıyla yoğrulup büyüdük.
- Öyle Kürt sözlü kültür ve edebiyatı modern bir edebiyatı yaratabilmenin temeli olarak ilgi alanım içerisinde. Yaşamı seviyorum, geleceği aydınlık görüyorum. Kendimi büyük ölçülerde öğrenci, öğrenen biri olarak görüyorum. Zengin bir Kürtçe Türkçe kitaplığım var. Okumak, özellikle de yazmak için okumak benim yaşamımın önemli bir parçası.
------------------------------------------------------------
- Ağalar beyler demokratik siyasetin önünü tıkayan unsurlardı. Onların bir kısmı Demirel'in, diğerleri Ecevit'in partisindeydi. Kör aşiret kavgalarını yeren, Toplumu dönüştürmeyi amaçlayan, demokratik siyasetin önünü açan bir yolu denedim gençlere, genç kuşaklara dayanarak. Mitingler ağalık beylik karşıtıydı, oldukça da renkliydi Bizlere karşı geniş bir kutsal ittifak kurulmuştu. Ne komünistliğimiz kalmıştı, ne de bölücülüğümüz Resmi, gayri resmi bir ittifakla tam boy hedefe konulmuştuk
- Su, kanalizasyon, temizlik, park ve yeşil alanlardan yoksunluk, yönetmedeki yetersizlikler, belediyenin / halkın ortak malına göz koymalar, aile, aşiret kayırmacılığı temel şikâyetlerdi. Seçim kampanyalarında bunları dillendirmiştik.
- Yöneten yönetilen ilişkisinde, sorunların tespiti ve çözümünde, demokrasi ve katılım bahsinde, siyasal yaşamın etkinlik kazanmasında yerel yönetimler çok önemli. Tek bir merkezden ülke yönetmek, çölde kaybolan koyunu başbakana aratmak, birçok ilgisiz konuyu valiye kaymakama yaptırtmak olacak şey olmaktan çıktı. İnsanların kendilerinin sorununu kendilerinin çözmesi gerek. Güçlü bir siyasal toplumsal yaşam, gerçekten işleyen bir demokrasi ve katılım için öz yönetim, güçlü yerel yönetim gerekiyor. İnsan ve toplum kendi geleceğinin sahibi olmalı.
- Bu başlı başına analiz gerektiren bir konu. Şu kadarını söyleyebilirim ki; kadın adaylarla belediyecilik, yöneticilik denemesi; eşitlikçi, demokratik ölçülere yönelmek bakımından çok iyi ve isabetli oldu. Halkımız öz kimliğiyle yönetimini kurmaya ileri bir adım attı; kendisini kendi anadiliyle, öz güveniyle ifade şansı buldu, bu başlı başına oldukça önemli.
- Başarılamayan çok şey var elbette. Yönetimde adalet ve şeffaflık olmadı. Dedikodular, haksız rekabet aldı yürüdü. Belediye meclis üyelerinin seçiminde, dar ve kısır siyaset kaygılarıyla Bayazıt' ın hiç ne küçümsenir gibi olmayan okumuş insanından, aydınından yararlanılamadı. Çok dar hesaplarla, şunun adamı bunun adamı şeklindeki çekişmelerle hizmetlerin ehli olası mümkün olmayan insanlar kullanıldı. Siyaset ile hizmet arasındaki olması gereken farklılıklar gözetilemedi demek mümkün. Benim gözleyebildiklerim özetle bunlar.
- Bana kalırsa bu insafa, izana sığmaz. Yönetime etki etmeyenler, katılım göstermeyenler, aydınım, okumuşum diyenler, gençler, genç kuşaklar da sorumludur. Toplumsal örgütler,
İş adamları, yerel basın, birçok kurum gidişattan kendi payına sorumludur. Yaşam bir kesim yöneticiye, seçilmişe bırakılmayacak kadar ciddiye alınacak bir şeydir. İnsanlar yaşadıkları köyü, mahalleyi, kasabayı, şehri sahiplenmeden sorunlar çözülmez. Yönetene kalsa o söğüt gölgesinde yan gelip yatmayı tercih eder.
- İnşaat, hızlı bir betonlaşma almış başını gidiyor. Yollar gün be gün çoğalan araçların, Allah yayalara sabır versin. İnşaatlarda olması gereken güvenlik tedbirleri hak getire. Trafiğe kapalı çarşı güzel, dükkanının önündeki yeşili oradaki esnaf korusa, sulasa,işi belediyeye bırakmasa kıyamet kopmaz. Mezarlıktaki yakınlarımıza biraz daha önem verip yaban otlarından belediyenin desteğiyle hep birlikte temizlemek çok zor olmasa gerekir. Şehir içi trafik, park sorunu oldukça büyük. Özerk bir yönetim isteyenlerin şehir için trafiğin çözümüne de talip olması gerekmez mi?
- Gençlik dünyanın her yerinde geleceği ifade eder. Uyuşturucu kullanma alışkanlıkları gençliği, aileleri tehdit ediyor. Küçük yaşlara doğru indiğini telaşla duyuyorum. Satıcılara torbacı deniliyor, ekmek peynir gibi açıktan satıldığını çokça duyuyorum. Fuhuşa teşvik, fuhuşla mücadele de çok önemli bir başka konu. Bunlar toplumsal çöküntü, çürüme demektir Buna müdahale, bu acımasız çürümeyi önleme devletin görevi, ilgili mercilerin görevi
- Toplum bu gibi felaketleri önlemeyi bizzat kendisi ele almalı. Bununla etkin mücadele için tedbirler almalı, mücadele için gönüllü insanlar çıkmalı, inisiyatifler oluşturmalı. Aileler çocuklarına karşı daha duyarlı olmalı Bu duyarlılığı her şeyden çok bizzat gençler, inisiyatif sahibi guruplar kurup başarabilir.