ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN
Türk Kültürü’nde hükümdarlar törenle unvanlarını alırken, saraya gelin olarak gelen eşlerine de “Hâtun” ya da “Katun” unvanları verilirdi. Türk Topluluklarında Hâtunlar söz sahibi idiler. Aralarında devlet siyasetine yön verenler, devlet başkanlığı yapanlar ve devlet başkanının yönetim merkezinden ayrıldığı durumlarda da nâip (vekil) olarak devleti idare edenler vardı. Göktürk Devleti’nde Çin elçileri Türk Hakanının huzuruna kabul edilirken kabul töreninde Hâtunlar hep hazır bulunurlardı.
Ayrı sarayları, ayrı bütçeleri, ayrı yardımcıları ve ayrı buyrukları bulunan Hâtunlar, genellikle devlet meclislerine de katılırlar, bazen dış ülkelerden gelen elçileri ayrıca kabul ederlerdi. Ayrıca Hâtunların, gelecek Hakanların anneleri olmaları sebebiyle ilk eşleri ve Oğuz toplumundan olmalarına dikkat edilirdi.
Niçin hayran olduğumuzu bile hala bilemediğimiz ve anlayamadığımız bu günün pek çok Avrupa Devletinde 1950’li yıllara kadar bile verilmeyen kadın hakları eski Türk Devletlerinde olduğu gibi, Ulu Önder Atatürk’ün mirası Cumhuriyet Dönemi’nde 1930 ve 1934’lü yıllarda Belediye seçimlerine katılma, Milletvekili seçme ve seçilme hakkı olarak Avrupalılardan çok önce ilk defa tanınmıştı. Kadınlarımızın belki de en önemli işlevleri “Annelik” görevini yerine getirmesidir. Kadınlarımız ve öncelikle annelerimiz için ne kadar özel günler tertip etsek, ne kadar güzel programlar, paneller ve söyleşiler düzenlesek de onlara karşı görev ve sorumluluklarımızı yerine getirdiğimizi iddia ve ifade edemeyeceğimizi düşünüyorum.
Dünyanın kurulduğu, insan unsurunun yaratıldığı ve üreleşmeye başladığı günden beri annelerimiz için sayısız olumlu şeylerin yapıldığına ve de her geçen gün yapılmaya devam edildiğine kaniyim. Ancak bana göre; bilinçsel, duyuşsal ve davranışsal olarak yapılanlar arasında:
FARKINDA MISIN?
Anneciğim bilmem farkında mısın?
Söylenmemiş en mübarek en aziz,
Duygularla çepe çevre çaresiz
Sana yöneldiğimin farkında mısın?
Demeden yakın ırak,
Bulutlarla savrulup, ırmaklarla akarak,
Sana “ Anne” diyen dilleri kıskanarak,
Kapına geldiğimin farkında mısın?
Bütün anneleri düşündüm tek tek,
Sensin benim için en güzel örnek.
Seni dinleyerek, seni görerek,
Nasıl yüceldiğimin farkında mısın?
Seni görmedim diye bu bahar,
İçimde bin türlü duygunun isyanı var.
Turnaların gök yüzünü sevdiği kadar,
Seni sevdiğimin farkında mısın?
Tüm annelerin içten dileklerimle kutluyor, bu günün ve yarınlarımızın a n n e l e r i için Yavuz Bülent BAKİLER’in kaleme aldığı şiirdeki duygu selini sizlerle paylaştığımı sanıyorum.