Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Yağız, yargının hızlı ve sağlıklı işlemesinin, hukuk devletinin gerçek güvencesi olduğunu söyledi. Yağız, "Hepimiz biliyoruz ki, adalet terazisi son derece duyarlıdır. Bu duyarlı terziyi dengede tutmak ise tüm yargı mensuplarının görevidir. " dedi.
Yeni adli yılın başlaması nedeniyle Ağrı Adliyesi tarafından tören düzenlendi. Törene, Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Yağız, Ağır Ceza Reisi Mustafa Şen, Vali Yardımcısı Alper Balcı, Belediye Başkanı Hasan Aslan, Emniyet Müdürü Halil Karataş, Baro Başkanı Heval Sinan Aras, hâkim ve savcıların yanı sıra avukatlar ve çeşitli sivil toplum örgütlerinin başkanları katıldı.
Baro Başkanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile devam etti. Daha sonra adliye binasındaki programa geçildi.
Adliyedeki programda tebrikleri kabul eden Başsavcı Hakan Yağız, bir gelenek haline gelen adli ara vermenin ardından "yorucu ve yoğun olduğu kadar onurlu yargı görevine tekrar başladıklarını" söyledi.
Yağız, bir ülkenin dirlik, düzen, barış ve huzur içinde güçlü ve sağlıklı olmasının; devletin temelini oluşturan ve ana güçlerden birini teşkil eden yargı erkinin, kişi hak ve özgürlüklerini, her türlü haksızlığa karşı korumak suretiyle adaletin gerçekleşmesinde göstereceği başarıya bağlı olduğuna vurgu yaptı.
Yargının hızlı ve sağlıklı işlemesinin, hukuk devletinin gerçek güvencesi olduğuna dikkat çeken Yağız, "Hepimiz biliyoruz ki, adalet terazisi son derece duyarlıdır. Bu duyarlı terziyi dengede tutmak ise tüm yargı mensuplarının görevidir. Demokrasinin temeli hukuk devleti, devletin temeli adalettir düşüncesiyle, yeni adli yılın tüm hâkim, cumhuriyet savcısı, avukat ve adalet personeline sağlık ve esenlik getirmesini adliyemiz, ilimiz ve ülkemiz için başarılı geçmesini dilerim. " dedi.
ARAS: ETNİK YAPI ZENGİNLİK OLARAK GÖRÜLMELİ
Ağrı Barosu Başkanı Heval Sinan Aras ise "Türkiye farklı olduğuna inanan etnik yapı, inanç, siyasal düşünce mensupları zenginlik olarak görülmeli, bu kesimleri dışlamadan, eşit koşullarda yaşamalarının alt yapısı hazırlanmalı. " diye konuştu.
"Tarafsız adalet siyasal önyargıları reddeder. Huzurun ve barışın ülkemizdeki tesisi bu anlayış temelinde mümkündür. " diyen Aras şöyle devam etti: "Güncel ekonomik yaklaşımlar neticesinde bir hayli iyileşme yaşayan bütçe sorunu halen mevcut ihtiyaçları karşılamaktan uzaktadır. Adliyelerdeki fiziki yetersizlik ile bütünleşen hâkim, savcı ve personel yetersizliğinden kaynaklı ağır iş yükü acil olarak çözüm bekler niteliktedir. Daha verimli bir yargılama için bölge adliye mahkemelerinin bir an önce faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. " diye konuştu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nde Türkiye'nin birçok defa mahkûm olmasına neden olan tutuklama müessesinin istisna olmaktan uzaklaşıp, ceza niteliğine büründüğüne ve yasal ve yeterli gerekçeye dayanması prensibinden uzaklaştığına vurgu yapan Aras, "Özellikle son dönemlerde tutuklama ve iletişimin dinlenmesi gibi tedbirlerde adil yargılanma hakkı ciddi şekilde zarar görmüştür. Kaldırılan Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin yerine, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri getirilmiştir. Bu değişimle birlikte uygulamalar Devlet Güvenlik Mahkemeleri'ni de aratan biçimdedir. " ifadelerini kullandı.
Hukuk eğitimiyle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Aras, "Altyapısı ve sonrası düşünülmeden açılan hukuk fakülteleri sayısı bir an önce ele alınmalı eğitimin içeriği çağdaş kriterlere uygun hale getirilmelidir. 'Savunma yargının kurucu unsurlarındandır' fikrinin uygulamada da kabul gördüğü bir yargı arzusuyla yeni adli yılımızın hayırlı olmasını diliyorum. " ifadelerini kullandı.
Program adliye binası içerisinde verilen kokteyl ile son buldu.
