ŞIRNAK - Şırnak'ın Uludere (Qileban) İlçesi'ne bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu katledilen 35 köylünün cenazelerini taşıyan cenaze araçlarına eşlik eden binlerce araç, Güzelyazı Köyü'ne vardı. Gülyazı Köyü girişinde duran cenaze araçlarından kesk û sor û zer flamalarına sarılı 35 yurttaşın tabutları omuzlara alındı.
30 bini aşkın yurttaşın katıldığı cenaze töreninde PKK lideri Abdullah Öcalan'ın fotoğrafları taşınırken, bir kilometre uzaklıktaki mezarlığa yüründü. Yürüyüş boyunca "Katil devlet hesap verecek", "Katil Erdoğan", "PKK intikam" ile PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine sloganlar atılırken, mezarlıkta da cenazeler alkışlar ve kadınların yaktığı ağıtlarla karşılandı. Cenazelerin toprağa verilmesi esnasında aileler Türk devleti ve AKP hükümetine tepkiler yağdırırken, yakılan ağıtlar duygulu anlar yaşattı. Ailelerin çocuklarının cenazelerinden bir türlü ayrılamaması ve onlarla birlikte kazılan mezara girmeleri ise yürek dağlattı.
Bombardıman esnasında cenazesi param parça olan 15 yaşındaki Aslan Encü'nün vücut uzuvları cenaze torbasıyla toprağa verilirken, yurttaşlar "Bunun adı ölüm olmaz bu bir vahşettir" diyerek tepki gösterdi. Ayrıca kadınlar defin işlemi sırasında ellerinde kına tepsisi taşıdı.
Cenaze törenine BDP Eşbaşkanları Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş, DTK Eşbaşkanları Aysel Tuğluk, Ahmet Türk, BDP'li milletvekilleri, BDP'li il, ilçe ve belde belediye başkanları BDP yöneticileri, PM ve MYK üyeleri, KESK, DİSK, Türkiye Barolar Birliği, MAZLUMDER, Türk Tabipler Birliği Genel Merkez yöneticileri, İHD yöneticileri ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra Federal Kürdistan Bölgesi'nden Mesut Barzani'yi temsilen Azad Goyî ve beraberindeki heyet de katıldı.
Türk: Bu soykırım değil de nedir?
Cenazelerin yan yana açılan mezarlara defnedilmesi ardından DTK Eş Başkanı Ahmet Türk bir konuşma yaptı. Kürtçe başladığı konuşmasını Türkçe sürdüren Türk, yapılanın soykırım olduğunu ifade ederek, yıllardır sürdürülen baskılarla birlikte Kürt halkının sessiz, haksız, hukuksuz bırakılmak istendiğini ifade etti. "Bütün dünya, Türk devleti, Erdoğan bilsin ki Kürt halkına baskılarla mücadelesinden geri adım attıramayacaklar" diyen Türk, "Soykırımdan bahsedenler bu soykırım değilse nedir. Soykırımdan bahsedilen nedir anlatsınlar bana. Sınırda mahsum köylülerin olduğu bilindiği halde, bombardımana tutularak 35 kişi şehid edildi. Esad'ı Kaddafi'yi eleştirenlerin bugün yaptıkları, Esad ve Kaddafi'nin yaptıklarını kat be kat geçmiştir. Onlar kendi halklarını bombardımana tutmuyorlar. Kaddafi ve Saddam'ı aratmayacak bu soykırım tarihte yerini bulacaktır. Başbakan Erdoğan da soykırımcı Başbakan olarak tarihte yerini alacaktır" diye konuştu. Yürüttükleri mücadelenin insanlık ve onur mücadelesi olduğunu kaydeden Türk, "DTK, BDP olarak halkımızla birlikte mücadelemizi gün be gün büyüteceğiz. Çünkü direnmek yaşamaktır" şeklinde konuştu.
Daha sonra konuşan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, katliamın planlı olduğunu ve bunu ortaya çıkaracaklarını belirtti. Demirtaş, "Bunun planlı bir katliam olduğu ortaya çıksın ki bir daha böyle bir alçaklık yapılmasın" diye konuştu.
Türk medyasından büyük kahramanlık!
Medyanın olayı ilk başta görmemesi daha sonra da çarpıtmaya yönelik haberler yapmasını da sert sözlerle eleştiren Demirtaş, "Türk medyası da büyük bir kahramanlıkla burada yapılan katliamı saklamıştır. Eğer böyle bir acıda ortaklaşmayacaksak, 'yaşanan acı Kürdün acısıdır' deniliyorsa asıl bölücülük şu anda olmuştur. 35 kişi savaş uçakları ile bombardımana tutularak bedenleri paramparça edilmiştir. Bunun üzerinden 24 saat geçmiş Cumhurbaşkanı çıkıp bir başsağlığı dilemedi. Muhalefet taziye dileklerinde bulunmadı. Başbakan çıkıp 'ailelerin başı sağolsun' demedi. Bunlar 'sizin acınız sizindir' demiştir. Bilsinler ki Kürt halkı sahipsiz değildir. Parçalanan bedenleri ve cenazeleri hiçe sayanlar bilsinler ki bu ülkeyi bu gençler özgürleştirecektir. Bu ülkede böyle bir halk yokmuş gibi olayı dünya basınından saklayanların önünde, özgürlük mücadelesi dağlar gibi büyüyerek duracaktır" dedi.
'Bu ülkeyi siz böldünüz'
Sorumluların adil bir şekilde yargılanması isteniyorsa tanıkların, delillerin ve her şeyin ortada olduğunu sözlerine ekleyen Demirtaş, "Ama bırakın adil yargılamayı Başbakan halkın acısını bile paylaşmıyor. Bu ülkeyi siz böldünüz. Bu ülke delinmiştir. Bugün bundan bir kez daha emin olduk. Medya kuruluşlarına talimatlar vererek, gerçeklerin yansıtılmasını engelleyenler, 50 bin defa bu toprakları bombalayanlar, 50 bin defa bu halkı katliamlardan geçirenler bilsinler ki bu toprakların adı Kürdistan'dır, bu halkın adı da Kürttür. Bu gerçeği hiç kimse hiçe sayamaz" ifadesinde bulundu.
'Haberi yapmayanlar bilsin ki bu defter kapanmayacaktır'
Medyaya eleştirilerini sürdüren Demirtaş, "Bu katliamın haberini yapmayanlar bilsinler ki bu defter burada kapanmayacaktır. Sizi insanlık suçundan mahkum edinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Ulusal ve uluslararası bütün girişimleri sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
'Bizden geri adım atan namerttir'
AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik ve kimilerinin BDP'yi provokatörlükle suçlamasına da tepki gösteren Demirtaş, "Yapılan katliam ortadayken, utanmadan bizi provokatör olarak yansıtıyorlar. Ama halbuki halkın acısını paylaşmayanlar, valiler buraya gelerek, cenazeler birlikte defnedilmesin diye taziyeler birlikte kabul edilmesin diye aileleri tehdit etmişlerdir" diyerek, Şırnak Valiliğinin aileleri tehdit ettiğini savundu. Demirtaş, "Bizi tamamen kılıçtan geçirseniz bile bizi yok etseniz bile hiçbir şey kalmasa bile, senin kirli kanlı ellerin bizim de şanlı direnişimiz kalacaktır. Katliamın üstünü örtmeye çalışıyorlar ortada planlı programlı bir katliam var. Geri adım atan bizim adımıza namert olsun" dedi.
'Katliamı temize çıkarma işi bir Kürde verilmiş'
Kimsenin köyünü yakmadıklarını, dilini, kültürünü kimliğini yasaklamadıklarını söyleyen Demirtaş, "Bir halk kendi topraklarında özgürce yaşamak istiyor. Bunun karşısında duran faşizmdir katliamdır. Tarih şu dağlarda bir katliamı daha yazmıştır. Ne yazık ki bunu temize çıkarma işi bir Kürde yaptırılmıştır. AKP'li Kürt vekile yaptırılmıştır. Ankara'dan 'İş kazası' diye bu katliam bir Kürt tarafından temize çıkarılmaya çalışıldı. Bu utancı da tarih yazacaktır" diyerek Hüseyin Çelik'in sözlerine tepki gösterdi.
'Ölülerimiz el ele ise dirilerimiz de el ele verecek'
Bombardımanda yaşamını yitiren iki çocuğun cenazesine ulaşıldığında el ele tutuştuklarının görüldüğünü ifade eden Demirtaş, "El ele tutulmuş vaziyette cenazeleri çıkarıldı. İşte bu bize verilen bir mesajdır. Cenazeler el ele tutuşmuşsa eğer, dirilerimiz de el ele verecek bu topraklarda onurluca özgürce yaşayacağız" dedi.
Yapılan konuşmaların ardından kitle mezarlıktan ayrılırken, acılı aileler ise mezarlara kapanarak ağıtlarını sürdürdü. DİHA